KÜNYE:
Orijinal Adı: Er Ist Wieder Da
Yazar: Timur Vermes
Çeviren: Regaip Minareci
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Alıntılar:
- “Bir şey soracağım, büfemi soymazsınız, değil mi?”
Adamın yüzüne öfkeyle baktım: “Suçluya benzer
bir halim mi var?”
Adam yüzüme baktı: “Adolf Hitler’e benzer bir
haliniz var.”
- Sabahları erken kalkan insanların en
çok o korkunç keyiflerine sinir olurum, sanki üç saat önce uyanmış ve Fransa’yı
ezip geçmiş gibidirler. Ayrıca bunların büyük bir bölümü, o iğrenç erken kalkma
alışkanlıklarına karşın büyük başarıların yakınından bile geçememişlerdir. Özellikle
Berlin’de bürodan sırf daha erken çıkabilmek için yataktan sabahın köründe
kalktıklarını gizleme ihtiyacı duymayan çok kişiye rastladım. Bu sekiz saat
mantığıyla yaşayan kişilerden bazılarına, akşam saat 10’da çalışmaya başlarlarsa
sabah 6’da henüz diğerleri yataktan kalkmadan evde olabileceklerini önerdim.
Bazıları bunu ciddi bir öneri gibi algıladılar. Ben kendi adıma sabahın erken
saatlerinde sadece fırıncıların çalışmaları gerektiğine inanırım.
- “Evet,” dedim, “bu durumu eskiden de
yaşamıştım. Köşeleri kapmış olanlar yeni, canlı bir fikir gelişmeye
başladığında çığlıklar atarlar. Çünkü çıkarlarından olmaktan korkarlar.”
- “Sawatzki, Sawatzki, siz Führer
hakkında ne biliyorsunuz ki? Bu mengene içine sokulmuş Almancacılık,
yapılabilecek en kötü şey. Ari kanla, zihinsel ayrıştırmayı birbirleriyle
karıştırmayın. Homepage elbette homepage’tir, gülünç olmayın! İngilizler icat
etti diye tanka da yürüyen zincirli silah demiyoruz herhalde.”
- Size bir şey söyleyeyim mi? Bu işin sırrı
çok basit: İnsanları öldürmeye kalkmazsanız, o zaman yanlışlıkla ölenler de
olmaz! Bu kadar basit işte!
Ben Ne Düşünüyorum?
Çıktığı günden beri merak içinde olduğum
bu kitabı geç de olsa okumuş bulunmaktayım. Tamamen beklentilerimi karşılar
düzeyde olsa da toplu yerlerde okunmasını pek tavsiye etmem, okurken sürekli
kahkaha atıp tuhaf bakışlara maruz kalıyorsunuz zira :D
Kitabın yeterince ilgi görmemiş
olmasından sapıkça bir zevk alıyor olabilirim, sevdiğim şeylere ilgi arttıkça
ister istemez arama mesafe koymak zorunda kalıyorum çünkü. Bazılarımız
gerçekten vıçkını çıkartarak seviyor :D
Hitler ile ilgili okumalar yapmayı, gerçekçi
ya da komik olsun her şeyi izlemeyi çok seviyorum. Çünkü gerçekten kafasının
içini merak ettiğim bir anti-kahraman. O Geri Döndü’ de de Hitler bir gün 2014
yılında gözlerini açıyor ve onun yeni dünyaya adapte olma sürecine şahit
oluyoruz. Bu süreçte olaylara Hitler’in bakış açısıyla bakma şansı yakalıyor ve
kafasının içindekilere kurgu da olsa tanıklık ediyoruz. Bu durum zaman zaman
kendi milletinizle ilgili ağır eleştirilerde can sıkıcı olabiliyor olsa da
Hitler gibi birinden başka milletlere övgü dolu sözler duymayı
beklemediğimizden şaşırtıcı olmuyor. Üstelik söylediklerinde çoğunlukla bir
haklılık payı da mevcut.
Yahudilere savaş sırasında acıyan askerlerle ilgili
kısımda “askerlerin çoğunlukla iyi bir hayvan sever olduğunu da unutmamak
gerekir” nevinden söylediği bir söz vardı kitapta, sanırım en çok bu kısımda
rahatsız oldum. Diğer kısımlara gülüp geçmek kolaydı; ama bu söz bana Çizgili
Pijamalı Çocuk’ta babasının Bruno’ ya Yahudilerle ilgili “onlar insan değil
Bruno” dediği kısmı anımsattı ve kitaba bir süre ara vermek zorunda kaldım.
Hitler, kitapta karşılaştığı herkese
gerçekten yalnızca düşündüğü şeyleri söylüyor ve doğruyu söylediğinizde her
zaman yaptıkları gibi insanlar onun da espri yaptığını düşünüyor. Gerçekten
kitabın içine girip o adaptasyon sürecini izlediğinizde her şey o kadar komik
ki. Nitekim Hitler de kısa sürede bir fenomene dönüşüyor. İlahi Takdirin onu bu
sefer dünyayı ele geçirmek için uyandırdığını düşünen kahramanımız, adım adım
hedefe doğru ilerliyor ve kendine gerçekten her düşünceden büyük bir kitle elde
ediyor.
Tam da burada kitabın ne yazık ki “Bak
Kim Döndü” ismiyle vizyona girmiş filmindeki şu replikler geliyor aklıma:
- Siz bir canisiniz.
- Öyle miyim? Öyleyse bu caniye oy verenleri de suçlamanız gerekir. Hepsi de cani miydi? Gayet sıradan insanlardı. Vatanlarını sıradışı olan birine emanet etmeyi seçtiler. Ne yapacaksınız Sawatzki? Seçimleri mi yasaklayacaksınız?
- Hayır! Ama sizi engelleyeceğim.
- Hiç oturup kendinize insanların neden peşimden geldiğini sordunuz mu? Onlar da özlerinde tıpkı benim gibiler...
- Öyle miyim? Öyleyse bu caniye oy verenleri de suçlamanız gerekir. Hepsi de cani miydi? Gayet sıradan insanlardı. Vatanlarını sıradışı olan birine emanet etmeyi seçtiler. Ne yapacaksınız Sawatzki? Seçimleri mi yasaklayacaksınız?
- Hayır! Ama sizi engelleyeceğim.
- Hiç oturup kendinize insanların neden peşimden geldiğini sordunuz mu? Onlar da özlerinde tıpkı benim gibiler...
Belki de bütün suçu bir insanın üzerine
yıkıp bu suça ortak olmamak kolaydı. Eğer ki Hitler başarılı olsaydı, Alman
halkının onu kahraman ilan etmiş olabileceği ihtimali de yadsınmamalı. Hepsi olmamakla
birlikte birçoğunun içinde halen bir yarım kalmışlık, Hitler’e karşı gizli bir
özlem ve hayranlık olduğunu filmin oldukça doğal koşullarda çekilmiş olmasıyla
görebiliyoruz. Filmin sonunda Hitler üstü açık bir arabaya biniyor ve gerçekten
Almanya sokaklarında dolanıyor. Tam da burada insanların gerçek tepkilerine
şahit oluyoruz. Burada dikkat çekici bir diğer husus da gerçek Almanlardan çok,
Almanya’da yaşayan yabancılardan, bilhassa da Türklerden sevgi görüyor çakma
Hitlerimiz. Belki Alman halkının travmasını yaşamadıklarından, belki de
gizliden gizliye gerçek bir hayranlık beslediklerinden kim bilir… Düşündürücü,
izlenilesi bir film olduğu kanaatindeyim. Ama kitabında kesinlikle daha fazla
güleceğinize garanti verebilirim.
Filmde kitaptan çok daha farklı bir
anlatım yolu izlenmişti, kendi içinde başarılı olsa da, özellikle çevirmenlerin
kitabı okumamış olması beni rahatsız etti. Öyle güzel cümleleri çöp etmişlerdi
ki çevirirken, kitabı okuyan biri kitabın çevirisiyle altyazıyı hazırlar ve çok
daha iyi bir iş çıkarabilirdi. Vampires Suck’ın Biri Beni Isırdı olarak çevrilebildiği
bir ülkede bu filmin “Bak, Kim Döndü” diye yayınlanması üzdü beni açıkçası.
Film, kitaptan çok farklıydı. İkili bir
anlatım yolu izlenmiş vs gibi şeylerden ziyade kitaptaki o mizahın filmde
değişik bir boyut almasından bahsediyorum. Film komik miydi, komikti. Ama tüm
bunların yanında rahatsız edici bir havası vardı. Alman halkına bir nabız
yoklama gibi çekildiği eleştirilerine burada katılmamak elde değil.
Kim bilir belki de Hitler haklıydı.
Belki de “Her şey o kadar da kötü değildi.”
Puanlama:
-Kapak Tasarımı: 5/5 (%5)
Fevkalade bir
zekanın ürünü!
-İsim – Kitap Uyumu: 5/5 (%5)
Tam puan!
-Özgün Konu – Özgün Anlatım: 5/5 (%30)
Özgünlüğüne
diyecek bir şey bulamıyorum.
-Yazarın Dili: 5/5 (%30)
Yazar
gerçekten çok zeki. Güzel bir fikri çöpe çevirmeden gerçekleştirmeyi
başarabilmiş nadir insanlardan.
-Kitabın Dünyası: 5/5 (%30)
Kitap sizi
acayip içine çekiyor. Hayata Hitler’in açısından bakmaya başlıyorsunuz ya da
arkadaşlarınıza laf arasında "Führerim!" diye hitap etmeye başlar hale gelebiliyorsunuz
:D
Kitabın Puanı: 5 / 5
Filminide izleyememiştim.Kitabını da okumadım.Merak ettim...Ne kadar yahudilerin kendini acımdırma ve timsah gözyaşlarına tahammül edemesemde izlemekten ve okumaktan alıkoyamıyorum kendimi evet zamanında onlara yapılanlar insanlık dışıydı,korkunçtu ama şuan kendileri korktukları ve zamanında eziyet gördükleri canavarın aynısına döndüler....
YanıtlaSilbu şey gibi işte, torpil yapanlara sövüp sonra da torpille işe girip ama napalım ülkenin bizim gibi insanlara ihtiyacı var demek gibi. haksızlık her yerde haksızlık, zulüm her yerde zulüm.
SilHitlerin düşüncesini öğrenmek amacıyla okunası bir kitap :)
YanıtlaSilayynen öyle :)
SilYorumunu okuduğum süre boyunca kitabı okuma isteğim katlandıkça arttı ve gerçekten çok güzel yorumlamışsın, kalemine sağlık! ^_^
YanıtlaSilKitabın konusuna bayıldım! 2014 dünyasına Hitler'in gözünden bakmak nasıl olurdu acaba? Gerçekten dikkat çekici. :)
çok teşekkürlerr :) gerçekten aşırı komik ve düşündürücü bir kitap, tavsiye ederim :)
SilBu kitabi not aldim mutlaka alacagim. Uzun suredir gulduren bir kitap okumamistim cok iyi oldu😚😚😚
YanıtlaSilHitler okumayı seviyorsan ya da Charlie Chaplin'in The Great Dictator'ü hoşuna gittiyse bunu da seveceksin derim :)
Silkitap ve filmin atmosferinin biraz farklı olduğunu unutma ama, sonra film hoşuna gitmezse kitaptan da soğuma çünkü film baya ince bir çizgide :)
YanıtlaSil- “Bir şey soracağım, büfemi soymazsınız, değil mi?”
YanıtlaSilAdamın yüzüne öfkeyle baktım: “Suçluya benzer bir halim mi var?”
Adam yüzüme baktı: “Adolf Hitler’e benzer bir haliniz var...kısmında koptum zaten.
Doyurucu ve eğlenceli bir anlatımdı..teşekkürler
hahah orda ben de çok güldüm müthiş bir şey :) çok teşekkürlerr :)
SilÇok merak ettim şimdi ama. :D
YanıtlaSiltavsiye ederimm :)
Siletkili bir yorum olmuş, okumak istediklerim listesine eklemiş bulunuyorum an itibariyle :)
YanıtlaSilçok teşekkürler, umarım beğenirsiniz :)
SilOkumadan bir şey diyemem ama kapak tasarımı süper. :D
YanıtlaSildi mi çok zekicee :)
SilFilmini izleyeceğim, geri kalan vaktimde ise kitabını okuyacağım. Güzel bir anlatım olmuş teşekkürler!
YanıtlaSilBlogunuzu takibe aldım. Diğer yazılarda görüşmek üzere, beni ziyaret etmeyi unutmayın.. Sevgilerimle!
çok teşekkürlerr, beğenirsiniz umarım :)
Silheey filmi çoook komiik yaaa :)
YanıtlaSilkitabı daha da komik sen seversin deepp :)
SilFilmi izledim, başlarda komik gelmişti bana da güldüm filan ama sonra aslında durumun çok acı olduğunun farkına vardım ve güldüğüme pişman hissettim kendimi. Senin de dediğin gibi filmde de Hitler'in yahudi bir kadınla karşılaşma sahnesi vardı ve kadının tepkilerini gördükten sonra içimde bir sıkıntı ve huzursuzlukla devam ettim filmi izlemeye. Güldüğüm için vicdan azabı bile duydum, garip bir deneyimdi kısacası filmi izlemek. Filmin sonundaki görüntülerde Hitler'e hala sempati duyan insanları görmek de oldukça üzücüydü. :/
YanıtlaSil