KÜNYE:
Orijinal Adı: Смерть Ивана Ильича
Yazar: Lev Nikolayeviç Tolstoy
Çeviren: Ergin Altay
Yayınevi: İletişim Yayınları, 2015
Alıntılar:
-
İvan İlyiç sonunda neden ölür?
İçinde yaşadığı dönemden duyduğu ölümcül tiksintiden.(Önsöz-Nadine
Gordimer)
- Adliyede yeni atamalara, görev
değişikliklerine neden olacak bu ölüm üzerine her türlü düşüncenin dışında,
burada ayrıca bir de, yakın bir tanıdığın ölümünün herkeste, her zaman olduğu
gibi, ölenin kendisi değil de o yakını olduğu düşüncesinin verdiği sevinç söz
konusuydu.
- Hep birbirinin benzeri yıllar. Giderek
daha da ölüleşen dünya. Düzenli olarak dağdan aşağı iniyormuşum da, yukarı
çıkıyorum sanıyormuşum sanki. Öyle de oldu işte. Yaşam ayaklarımın altından
kayıp giderken, herkes beni yukarı çıkıyorum sanıyormuş… Eh hazırsın artık,
ölebilirsin.
- Kanepenin arkalığına yüzü dönük
yatarken kendini içinde bulduğu yalnızlığı, kalabalık kentte, çok sayıdaki
tanıdıklarının, ailesinin arasında yaşadığı yalnızlığı, başka hiçbir yerde,
denizlerin dibinde de, dünyanın hiçbir yerinde de olamayacak o yalnızlığı…
Ben Ne Düşünüyorum?
İvan İlyiç,
hepimiz gibi, “doğru düzgün bir iş beceremeyecekleri apaçık ortada olsa da…
sırf dahil oldukları toplumsal sınıf sayesinde… insanları çeşitli mevkilere
getiren… ve onlara düzmece görevler (ve hakiki paralar) veren” türden kariyer
sahipleriyle iç içe yaşamakta. Her gün en şık yerlerden giyinerek işe gidiyor,
herkese gülümsüyor, danslı toplantılara katılıyor, vist oynuyor. Modern bir Rus
ne yapmalıysa hepsini yapıyor ve her şeyin yolunda olduğunu düşünüyor.
Yalnızlaştıkça daha da artırıyor bu toplantıların sayısını. Herkesten saygı
görüyor ve gücünün de farkında. Fakat tüm bu illüzyon, hastalanmasıyla patlayan
baloncuklar gibi birden yok oluyor. İşte bu noktadan sonra yaşamıyla yüzleşmeye
başlıyor kahramanımız. Gerçekten mutlu mudur acaba? Tüm bu yapmacıklık nasıl
olup da ona olması gereken bir şey gibi görünüp hayatını esir almış olabilir?
Tolstoy,
aslında bir döneme ve küçük burjuvaziye ışık tutuyor ve görüyoruz ki eserin
yazımından sonra tam 131 yıl geçmiş olmasına rağmen hiçbir şey değişmemiş
hayatlarımızda.
Toplumsal
çürümenin yanında, ölüm düşüncesinin insana uzaklığı da işlenmiş kitapta.
Yıllardır “Kay bir insandır, insanlar ölümlüdür, dolayısıyla Kay da
ölümlüdür.” Önermesini bilen
kahramanımız, birçoğumuz gibi ölüm olgusunun yalnızca Kay’a özgü bir şey olduğunu
farz ederek hayatına devam etmiş, Kay gibi sıradan bir insan olmadığına göre
ölümün de ona uğramayacağını düşünmüştür. Belki de dostlarının kendi
cenazesinde yaptıkları gibi cenazelere gidip “aptallık şu ölenin yaptığı, sakın
biz yapmayalım aynı şeyi” anlamını barındıran bakışlar atmış, böylesi bir
ölümün akşamını mahvetmesine izin vermeyerek vist oynamaya gitmiştir o da
defalarca.
Fakat hayat
insanı bir yerde sınıyor ve tüm bunların anlamsızlığını ve maskelerini
sorgulatıyor insana. İvan İlyiç için bu, ölümle hayat arasındaki ince çizgide
gerçekleşiyor.
Tolstoy,
hepimizin bilip de görmezden geldiklerini sunmuş önümüze. Ve bunu ustalıkla
işlemiş.
Pekii..
“İvan
İlyiç sonunda neden ölür?
İçinde
yaşadığı dönemden duyduğu ölümcül tiksintiden.”
Puanlama:
-Kapak Tasarımı: 5/5 (%5)
Bence oldukça başarılı.
-İsim – Kitap Uyumu: 5/5 (%5)
Tam puan.
-Özgün Konu – Özgün Anlatım: 5/5 (%30)
Hepimizin
bilip de bilmezden geldiği olayları kendine özgü ustalıkla işlemiş.
-Yazarın Dili: 5/5 (%30)
Hadi amaa :)
-Kitabın Dünyası: 5/5 (%30)
Evet, sizi içine çekmeyi başarıyor
kitap.
Kitabın Puanı: 5 / 5
Üniversitedeyken okumuştum ama üstünden on sene geçtiği için neredeyse hiçbir şey hatırlamıyorum. Tekrar okumak istediğim kitaplardan.
YanıtlaSilokutur kendini. Tolstoy sonuçta her şeyi bilsen bile okutur yine de :)
SilYeniden okumam gerekenlerden. :)
YanıtlaSilyeniden okunası ne çok kitap var değil mi ama ben o okumaları yapamıyorum bir türlü, ne kadar istesem de daha okunacak nice yeni kitapların olması tutuyor beni. azıcık bir zamanımız var sonuçta. ama başlasan okutur mu okutur kendini :)
Siltolstoy dedeeeee hastasıyım yaaaaa :)
YanıtlaSilRus yazarlardan en anlaşılırı değil mi :D
SilEn sevdiğim romanlardan.. En en sevdiğim yazarlardan... Öyküleri de muhteşem...
YanıtlaSilve en kolay okunabilen Rus klasiklerinin yazarı :)
Sil