ELEANOR & PARK – RAİNBOW ROWELL KİTAP YORUMU

KÜNYE:

Adı: Eleanor & Park

Orijinal Adı: Eleanor & Park

Yazar: Rainbow Rowell      

   

Çeviren: Müge Kocaman Özçelik

Yayınevi: Pegasus Yayınları, 2015

Sayfa Sayısı: 355

Alıntılar:

-…”Hayır!” dedi Bay Stessman. “Gerçek bir kalbe sahip olan bir başkası konuşsun. Bay Sheridan sizin göğsünüzde ne atıyor? Bize Romeo ve Juliet ‘in nasıl olup da dört yüz yıl boyunca hayatta kalmayı başardığını anlatır mısınız?” Park sınıfta söz almaktan nefret ediyordu. Bakışlarını önündeki sıraya çevirip, “Çünkü…” dedi sessizce, “çünkü insanlar gençliğin nasıl bir şey olduğunu hatırlamak istiyorlar. Ve aşık olmanın.”

-Eleanor’un elini tutmak bir kelebeği tutmaktan farksızdı. Ya da atan bir kalbi tutmaktan. Coşkuyla nefes alıp veren canlı bir varlığı tutmak gibiydi.

-Park onu özlemişti… Kim bilir neyini. Belki şişmanlığını. Belki de tuhaflığını. Eleanor’un onunla sıradan bir insanla konuşur gibi konuşamamasını. Neyse ne. Eleanor’dan hoşlanmasına yol açan bir çeşit sapkınlığa sahip olması onun sorunuydu. Ama Eleanor onun kendisinden hoşlandığından emindi. En azından şimdilik.

-“Aslında sana ilgi bile duymuyormuş. Sadece canı sıkılıyormuş ve senin sessiz, gizemli birisi olduğunu düşünmüş; tıpkı durgun sular derin olur sözünde olduğu gibi. Ben de ona durgun suların bazen sadece durgun olduğunu anlattım.”

-Onu geri getirmek için çaba harcamaktan vazgeçmişti. O sadece canı istediğinde, rüyalarla, yalanlarla ve perişan edici bir önceden yaşanmışlık hissiyle geri geliyordu.

Ben Ne Düşünüyorum?

Bir gün nereden karşıma çıktı hatırlamıyorum ama hiç aklımda yokken Rainbow Rowell kitaplarının, bilhassa da Fangirl’ün yorumlarını okumaya başladım ve öylesine dikkatimi çekti ki hemen o anda okumak istedim. Tabii ne yazık ki elimde herhangi bir kitabı yoktu. Durum böyle olunca da hemen komşu kızına bir acil durum mesajı gönderdim ve onda olan Rainbow Rowell kitabını ödünç aldım. Yani Eleanor ve Park’ı.

Sınav döneminde olduğum için azar azar okumam gerekiyordu ama kitabı elime almamla 100’lü sayfalara gelmem bir oldu. Sonra elimden kazıyarak bıraktım ama aklım hala bu sevimli ikilide kalmıştı.

Kitapta olaylar adından da anlayacağımız üzere Eleanor ve Park adlı iki lise öğrencisinin etrafında dönüyor. Eleanor kızıl saçlı, tuhaf giyimli, ailevi sorunları olan ve biraz da şişman bir kız. Üstelik okuldaki yeni kız. Okul otobüsüne ilk bindiğinde herkes onu şöyle bir süzüyor ve yanı dolu olduğu için seviniyor neredeyse. Tabii tek oturanlar da kara kara düşünmeye başlıyor. Sanki kız vebalı :D Neyse işte en son bi yere oturuyor ve orasının da dolu olduğu söylendiğinde ayakta kalıveriyor. İşte burada yufka yürekli Parkcığımız olaya dahil oluyor ve istemeyerek de olsa yanında oturmasına rıza gösteriyor. İşte böylece etkileşimleri başlamış oluyor.

Park yaşadığı yerdeki yegane Koreli. Asyalı olmasından da kaynaklı boyu biraz kısa. Hayatı çizgi romanlar ve müzik etrafında kurulu. Harika bir ailesi var.

Yan yana oturmalarına rağmen haftalarca tek kelime konuşmayan karakterlerimiz, Park’ın bir gün Eleanor’un kendi çizgi romanını onla beraber okuduğunu fark etmesiyle başka bir hal alıyor. Hala konuşmuyorlar ama çizgi roman alışverişleri başlamış oluyor.  

Okurken zaman zaman Eleanor’a sinir olabilirsiniz. Zira kendisi oldukça kompleksli bir karakter. Aslında şöyle bir düşündüğümde onu anlayabiliyorum. O yaşlardayken ben de oldukça kiloluydum ve yemek yerken bile insanların “şuna bak o haliyle hala yemek yiyor” diye düşündüklerine dair bir inancım vardı. Üstelik birinin sizin neyinizden hoşlandığına bir türlü anlam veremediğiniz bir durum çok daha zor olsa gerek. Bu kitap, çirkin, dalga geçilen biri bile olsanız kalbinizi görebilecek birileri çıkacaktır diyor bize :)

Şöyle bakınca her ne kadar klasik bir lise aşk hikayesi gibi görünse de ben nedense karakterlere fena halde bağlandım. Öncelikle kusurları olan karakterler olmaları diğer aşk hikayelerinden farklılaştırsa da benim için asıl önemli olan karakterlerin düşüncelerini, yaşadıklarını kendi hikayemle fazlaca benzetmiş olmamdı. Bu yüzden okurken sanki ben yaşlanmışım, birileri de bizim hikayemizi yazmış ya da elime eski bir günlük geçmiş gibi okudum. Sanırım 2-3 yıl önce okumuş olsam kitabı bu kadar sevmezdim; ama şimdi telefon ekranım bile onlarla dolup taştı :) Onları özledikçe spotify’da Eleanor&Park listesini dinleyip hasret gidermeye başladım. (kitapta geçen tüm şarkıları bu listede bulabilirsiniz)

Diğer birçok hikayeden çok daha masum, çok daha gerçekçi.. Üstelik günlerce aklınızdan çıkmayacak kadar da etkili.

Puanlama:

-Kapak Tasarımı: 5/5 (%5)

Bence muhteşem! Sade ve hoş :)          

-İsim – Kitap Uyumu: 5/5 (%5)

Orijinal isimle aynı zaten, başka ne olabilirdi ki :)

-Özgün Konu – Özgün Anlatım: 5/5 (%30)

Okuduklarım bende herhangi bir tekrar hissi uyandırmadı, üstelik kendim için yepyeni şarkılar keşfetmek de harika bir deneyimdi :)

-Yazarın Dili:  5/5 (%30)

Tüm genç yetişkin romanları gibi sade, basit ve anlaşılır. Tabii oldukça da akıcı.

-Kitabın Dünyası: 4/5 (%30)

Dedim ya benim gençliğim gibi oldu karakterler. Onlar için günlerce üzüldüğümü, bazen de sırıtarak gezdiğimi bilirim :) Ama sonu daha farklı olabilirdi sanki.

Kitabın Puanı: 4,25 / 5