KÜÇÜK KARA BALIK – SAMED BEHRENGİ KİTAP YORUMU

KÜNYE:

Adı: Küçük Kara Balık

Orijinal Adı: Mahi-ye siyahe kuchulu

Yazar: Samed Behrengi

Çeviren: Haşim Hüsrevşahi

Resimleyen: Mehmet Sönmez

Yayınevi: Can (Çocuk) Yayınları, 2016

 

Alıntılar:

-Ben bilmek istiyorum, hayat gerçekten bir avuç yerde dönüp durmak, sonra da yaşlanıp ölüp gitmek mi yoksa bu dünyada başka türlü yaşamak da mümkün mü?

-“Siz gereğinden fazla düşünüyorsunuz. Ama yalnızca düşünmek olmaz ki! Yola koyulursak korkularımız tümden kaybolur gider.”

-Şimdi ölüm çok kolay uğrayabilir bana! Ama ben yaşayabildiğim sürece ölümü karşılamaya gitmemeliyim. Elbette, bir gün ölümle karşılaşırsam –ki karşılaşacağım- önemli değil, önemli olan şu ki benim yaşamım veya ölümüm başkalarının yaşamını nasıl etkileyecek.

-On bir bin dokuz yüz doksan dokuz balık, “İyi geceler,” diyerek gidip uyudular. Büyükanne de uyudu. Ama bir tane Küçük Kırmızı Balık ne yaptıysa da gözlerini uyku tutmadı. Sabaha kadar denizi düşündü durdu.

Ben Ne Düşünüyorum?

Beni instagramdan takip edenler haftasonu çocuk kitaplarına sardırmış vaziyette olduğumu bilirler. İşte bunlardan biri de sanırım okumayanı bir ben kalmış olan Küçük Kara Balık’tı. Küçükken okuyamadım diye bu zevkten kendimi mahrum bırakacak değildim herhalde :)

Bir gece uyumadan önce elime aldım ve kendime masal niyetine okudum bu güzel hikayeyi. Zaten 20 dakikada biten bir kitap; ama her gece okusanız sıkılmayacağınız türden.

Hikayemiz denizin dibinde yaşlı bir balığın on iki bin yavru balığı çevresine toplayıp bir masal anlatmasıyla başlıyor. Küçük Kara Balık’ın masalı bu. Birçok yönden Martı Jonathan Livingston’a benzettim ben bu küçük balığı. İkisi de olduğu yerde dönüp durmaktan sıkılmış, dünyada başka neler olduğunu keşfetmek isteyen karakterler. Küçük Kara Balık bir gün annesini karşısına alıyor ve diyor ki “ben bu derenin sonu nerede görmek istiyorum.” Annesi yalvarıp yakarıyor gitmesine gönlü razı olmuyor, diğer balıklar da toplanıp ona saçmalamamasını, derenin sonu diye bir şey olmadığını, oradan giderse yaşama şansı olmayacağını söylüyorlar. Fakat Küçük Kara Balık pes etmiyor ve macera dolu bir yolculuğa çıkıyor. Bundan sonrası okuyanların bilebileceği bir hikaye artık :)

Ben Küçük Kara Balık’ın azmini, cesaretini çok sevdim. Birçok kitabın çocuklara pek de uygun olmadığını düşünmeme rağmen Küçük Kara Balık, çocuğum olsa güvenle okuyabileceğim türden bir hikayeydi. Üstelik resimlendirmeleri de çok hoşuma gitti. Mehmet Sönmez’e bunun için bir teşekkür borçluyum sanırım. Bence siz de hala okumadıysanız miniğinize yatmadan önce güzel bir masal niyetine okuyun. Sonra bakın bakalım uykuya dalan balıklardan mı olacak, yoksa Küçük Kırmızı Balık gibi sabaha kadar denizi düşünüp duranlardan mı :)

Puanlama:

-Kapak Tasarımı: 5/5 (%5)

Gayet sevimli :)               

-İsim – Kitap Uyumu: 5/5 (%5)

Tam puan!

-Özgün Konu – Özgün Anlatım: 4/5 (%30)

Yani çok alışılmadık bir hikaye değildi; ama kendine has bir üslupla anlatılmıştı ve bir tekrar hissi yaşatmıyordu. Bir de uzun yıllar önce yazıldığını düşünürsek çok fazla puan kırmak mantıklı olmaz sanırım.

-Yazarın Dili:  5/5 (%30)

Yazarın dili gayet akıcıydı.

-Kitabın Dünyası: 5/5 (%30)

Küçük Kara Balıkla birlikte heyecanlanıp onla birlikte maceradan maceraya koşacaksınız :)

Kitabın Puanı: 4,7 / 5