*Balım deli değil ama dekor yaptım idare edin :D
KÜNYE:
Adı: Ters Düz
Yazar: Mert Ofluoğlu
Yayınevi: Altın Bilek Yayınları, 2015
Yazar: Mert Ofluoğlu
Yayınevi: Altın Bilek Yayınları, 2015
Ne Düşünüyorum?
Sanırım öncelikle kitaba başladığımda yaşadığım şaşkınlığı
dile getirmeliyim.Kitabın konusunu duyduğumda yeni nesil yazarların klişeliğine
maruz kalmayacağımı biliyordum; fakat yine de yazarının çok genç olması, ki
benden büyük sanıyordum aynı yaştaymışız :D , bir de tabi ilk kitabı olması
sebebiyle bir endişe duymuyor da değildim. Bu yüzden biraz tereddüt ve çokça da
merakla başladım kitaba. İlk cümlesini okudum ve “uu” dedim “dur bir dakika
noluyoruz” , iki üç kere okudum ilk cümleyi “vay be” dedim “ben şurada iki
kelimeyi biraraya getiremiyorum insanlar neler yazıyor” Tamam az buçuk
kıskanmış olabilirim, ya da dur imrenme diyelim :) Böylece ilk cümleden sonra
git gide artan bir beklentiyle okumaya başladım kitabı. Gecenin bir vakti
başlamış olmasam ve ertesi gün de hunharca ders çalışmam gerekmese sanırım
oturmamla bitirmem bir olurdu. Bir yandan da uzatmak istedim aslında, olayların
Trabzon’da geçmesi ve benim de bir Karadenizli olmam sebebiyle memleket
hasretimi depreştirdi çokça. Okurken canım nasıl kuymak çekti anlatamam :D Ha
bir de bu hamofta reçeli ne oluyor ya, bilmediği şeyi canı çeker mi insanın,
benim çekti işte :D
Kitapta olaylar hızla başlıyor ve heyecan hiç duraksamıyor.
Karakterler sıcacık ve inandırıcılıkları oldukça yüksek olmuş. Sanki Melek’le
Bora’nın saçlarını okşadım okurken.. Ayrıca betimlemelerle de beni Trabzon’un
olmayan Bozbalık Köyü’ne götürüp getirdi yazar :)
Fakat birkaç eleştirim de olmayacak değil. Öncelikle belki birçok insan bu söylediğime “eleştiri yapmak için yapmış” diyecek ama benim için her karaktere bir soyad konulması gereksiz bir ayrıntı olmuştu ve kitabın o beni şaşırtan güzelim üslubunu ve anlatımını bozmuştu, belki de sadece benim gözümü tırmaladı bilmiyorum ama her karakterin soyadı olmasına gerek yok bence ya, sanki zorlama olmuş gibi geldi bana o soyadlar.
Fakat birkaç eleştirim de olmayacak değil. Öncelikle belki birçok insan bu söylediğime “eleştiri yapmak için yapmış” diyecek ama benim için her karaktere bir soyad konulması gereksiz bir ayrıntı olmuştu ve kitabın o beni şaşırtan güzelim üslubunu ve anlatımını bozmuştu, belki de sadece benim gözümü tırmaladı bilmiyorum ama her karakterin soyadı olmasına gerek yok bence ya, sanki zorlama olmuş gibi geldi bana o soyadlar.
İkinci eleştirimse bazen tak diye bir paragrafla başka bir kişiye, başka bir olaya geçilmesi oldu. Bu da sanki bir aceleye getirilmişlik izlenimi veriyordu. Ama bu kitabın ilerleyen sayfalarında azalan bir ayrıntıydı ve bu sevindiriciydi, belki de benim gözüm alışmıştı bilmiyorum..(ekleme: paragraf birleştirmeler editör tarafından Mert'in bilgisi dışında yapılmış, görünce o da çok kızmış :/ )
Bu küçük eleştirilerime Mert kızmaz diye düşünüyorum, zaten kitap ilerledikçe gözden uzaklaşan ayrıntılardı bunlar. Sadece bir arkadaşımın kitabını okuyor gibi hissettiğimden bunları da kendisinin samimiyetine güvenerek söylemek istedim.
Kitapların, dizilerin metropollerde geçmesi zorunluymuş gibi bir algının oluştuğu günümüzde, kitabını Trabzon’un bir köyünde geçirmeyi seçmiş olması, bize hala birine kalıbına göre değil de “doğma büyüme insan” olup olmamasına göre değer veren karakterler sunması, yöresel deyişlere, yemeklere yer vermesi (hatta canımızı çektirmesi), bir de Kalandar şöleni ayrıntısı çok hoşuma gitti. Kitabın sonunu tahmin etmiş olmama rağmen olayların büyüsü bozulmadı. Ve bitişi hepsinden de güzel olandı sanki.. Yani ben bu kitabı yazmış olsam benim de son cümlelerim bunlar olurdu herhalde.
Büyük şehir koşuşturmacasından sıkılmış bir yerlere kaçabilecek bir tatil arıyor fakat bulamıyorsanız, şöyle yemyeşil huzurlu bir yerlere gidip kafa dinlemek arzusundaysanız Bozbalık’ta size de yer var :) Ama unutmayın “bu köyden çıkış yok!”. Şimdi ikinci kitapta neler olacak diye fazlasıyla meraklanıyorum ve son cümleyle apar topar Bozbalık’tan gerçek dünyaya döndüğüm için de üzgünüm. Sınav dönemi sendromumu attığım kendime ait bir dünya gibiydi orası, kitapta geçen onca olay bile Karadeniz’in verdiği dinginliği alamıyordu benden. Tüm bu hissettirdikleri için Mert’e kocaman teşekkürler!
Puanlama:
-Kapak Tasarımı: 5/5 (%5)
Kapak tasarımına bayıldım ya,
basıldığı günden beri sırf onun için bile alabilirdim :D
-İsim – Kitap
Uyumu: 5/5 (%5)
Bence oldukça uyumlu, biraz spoiler
olabilir ama her şey ters düz oluyor zira.
-Özgün Konu – Özgün
Anlatım: 5/5 (%30)
Özgünlük konusunda kesinlikle hiçbir
sıkıntı yok, benden tam puan!
-Yazarın Dili: 4/5 (%30)
Yukarıda bahsettiğim küçük ayrıntılar
haricinde söylenecek bir şey yok. Sanırım burdan biraz puan kıracağım, tam
puanı serinin diğer kitaplarına ayırmak istiyorum :)
-Kitabın Dünyası: 5/5
(%30)
Dediğim gibi gerçek dünyadan kaçışım
oldu benim bu Bozbalık :)
Kitabın Puanı: 4,7 / 5
Blog dünyası bu kitapla çalkalanıyor sanki :) Ama ben hala alıp okuyamadım. Ancak çok merak ediyorum :)
YanıtlaSilhahah aynen ben de kargom gelene kadar çatladım meraktan :D
SilYorumun benimde merakımı celbetti.Bi de ben okuyum Ters Düz'ü :)
YanıtlaSilmutlaka oku bence :*
SilBen de merak ediyorum bu kitabı. .
YanıtlaSildaha fazla bekletme derim :)
SilBu sıcacık yorum için çok teşekkür ederim... Kitabımı, Bozbalık'ı beğenmenize çok sevindim... "Kitapta olaylar hızla başlıyor ve heyecan hiç duraksamıyor. Karakterler sıcacık ve inandırıcılıkları oldukça yüksek olmuş. Sanki Melek’le Bora’nın saçlarını okşadım okurken.. Ayrıca betimlemelerle de beni Trabzon’un olmayan Bozbalık Köyü’ne götürüp getirdi yazar" ve "Büyük şehir koşuşturmacasından sıkılmış bir yerlere kaçabilecek bir tatil arıyor fakat bulamıyorsanız, şöyle yemyeşil huzurlu bir yerlere gidip kafa dinlemek arzusundaysanız Bozbalık’ta size de yer var" cümleleri çok hoş... "Kitapların, dizilerin metropollerde geçmesi zorunluymuş gibi bir algının oluştuğu günümüzde, kitabını Trabzon’un bir köyünde geçirmesi..." tespiti de öyle. Çok teşekkür ederim bu samimi yorumlar için. Bozbalık'ı takip etmeye devam! Bu köyde sular durulmaz! Ve son olarak: Bozbalık'tan çıkış yok!
YanıtlaSilgidip köyüme yerleşesim geldi sevgili yazar :) serinin devamını merakla bekliyoruumm :)
SilAaaa Mert'in kitabını okumuşsunnn ne güzel... Darısı benim başıma... Blogger Kulübü sayfamızda paylaşıyorum hemen kitap yorumunu... Sevgiler...
YanıtlaSilhihih teşekkürler fazla bekletmeden oku sen de bence :)
SilSonunda beklediğim yorum gelmiş ^^ Kitabı okuduğunu görünce bitirince ne düşüneceksin çok merak etmiştim. En kısa zamanda ben de okumalıyım, yorumları gördükçe daha da merak ediyorum sanki :D
YanıtlaSilayy çok tatlısın :) hemen sipariş et :)
SilSipariş listemde benim de,biliyor musun kuzucuk,ben de Orduluyum.Orada büyümesim ama tam bir Karadeniz kızıyım,kan çekmiş demek ki yavrum.Haftaya ben de okumuş olurum Mert'i,senin yazın iyice meraklandırsı beni şimdi.
YanıtlaSilyaa bi de memleketli çıktık haa <3 ben de Ordu'da büyümedim ama ister istemez kan çekiyor aynen :) merakla bekleyeceğim yorumunu o zamann :*
SilSürükleyici bir kitabi elinden birakmak istemezsin ve baska isler yapmak zorunda oldugun için kizarsin. Bu duyguyu iyi bilirim.
YanıtlaSilhele şu sınav dönemi nasıl kitap okuyasım geliyo anlatamam :(
SilDekoruna bayıldım :D Bu kitabı sürekli duyuyorum son dönemde.. Okumam farz oldu :)
YanıtlaSilteşekkürler :D oku bence de :)
Silçok güzel yazmışsın valla. fotoda bal şişesi de çok hoş olmuş. bi de, gerçekten de sölediğin şeyler, trabzon, yerellik, gelenekler, kişiler, çok doğru düşünmüşsün :) ikinci kitapla ilgili hiçbişi tahmin edemiyorum ya ben dee :)
YanıtlaSildi miii benim de hiçbir tahminim yok bakalım neler olcak :) hihih çok sevindim beğenmenee :)
SilMerhaba blog isminize bayıldım. Çok şirin bir isim ve blog tasarımınızda çok güzel. Artık takipteyim :)
YanıtlaSilayy çok teşekkürler :)
SilBi ara ben de okumak istiyorum Ters Düz'ü ama henüz kitapçılarda göremedim, bir de kış okuma şenliği kitapları var her şey karman çorman oldu :D
YanıtlaSilşenlik beni de karman çorman etti yaa ne okuyacağımı şaşırdım valla :/
SilBende kitapçıya yolum düşmedi alıp okuyacağım ama ancak seneye okurum :)
YanıtlaSilben kitapçıdan kitap almayı bile unuttum :D
Silbak merak ettim şimdi...alıp bi okumak lazım...
YanıtlaSilumarım seversiniz :)
SilBende Karadenizliyim, yorumun kitabı okuma isteği doğurdu, hemen kitabı alayım o zaman ! :)
YanıtlaSilheyy Karadenizliler artıyor blogda desene :) seveceksindir bence :)
SilArkadaşın kitabı çıkmış demek.Ben de okurum inşallah.Çok merak ettim simdi:)
YanıtlaSilokuyunca yorumunu sabırsızlıkla bekliyorumm :)
SilBen daha okuyamadım Mert'in kitabını. Kitap çıkma, basılma sürecini takip eden bir takipçisi olarak çok geç kaldım sanırım :( Güzel bir inceleme olmuş, emeğinize sağlık.
YanıtlaSilSevgiler.
o süreci takip edince zaten benimsiyor insan kitabı, sanki benim kitabım gibi heyecanlıydım :) sen de en kısa zamanda okuyabilirsin umarım :)
Silçok güzel bir yorum olmuş:) bazı kitapların ilk cümleleri, insanı şööööyle bir yerinden doğrultuyor, iştahını kabartıyor hakkaten:)
YanıtlaSilteşekkürlerr :) aynen yaa sadece oturup kitabı okumak istiyosun falan :)
SilBiran önce okumak istediğim kitaplardan birisi sanırım. Özellikle memleketi Trabzon olan ben için okuması bir hayli güzel olacağa benziyor :)
YanıtlaSilaaa Trabzonlu musuuun :) çok seversin o zamann :)
Silbaksanaaa, meryem çandır'ın bloguna 2 gündür giremiyorum. virüs uyarısı nedeniyle bloga siteye girilemiyor diyor. girebiliyorsan onun bloguna, söyleyebilir misin ona, blogunda bişi var herhalde zararlı olan, belki dizaynla ilgilidir. :)
YanıtlaSilyeni teman hoş. yeni yılda daha çok çok arkadaşın olsun. herkes seni çok seviyo ki daha çok sevsinleeer işteeee :)
aa ben girebiliyorum söyliym hemen. hihih tişikkirlir deep :) ben de herkesi çok seviyom burdaa <3
Silmert , okumayı çok istediğim blogger /yazarlardan , şimdi siz anlatınca daha da arttı okuma isteğim :D sevgiyle , bol kitaplı yıllar dilerim...
YanıtlaSiltavsiye ederim :) umarım beğenirsiniz^^
Sil