Bu da "hayatımın turşusunu kurmaktan" vazgeçişimin resmi olsun :) |
KÜNYE:
Adı: Sade ve Derin
Yayınevi: İkinci Adam Yayınları
-Bizler sevdiğimiz sanatçıları, insan
olarak görmeliyiz. Birer makina değil.
-Aşkta karşılık beklemek aşkı bir
meta haline getirir. Aşk tüketilecek bir duygu değil, bir alışveriş değil. Bir
insan bizi sevsin diye birini sevemeyiz. Ve aşk bir ihtiyaç maddesi değildir.
Aşk, kendisini güvensiz, yarım hisseden insanların yaşadığı bir duygu değildir.
İhtiyaçtan aşık olunmaz. Aşk, kendi başına yaşayabilen iki bütün insanın
birbirini sevmesidir. Aşk, kendimizi onarmak değildir.
-Acı veren aşk, yanlış aşktır. Ve
aşk, aşıkların birbirine kavuşmasından sonra başlayan bir duygudur, biten
değil.
-İlişkide çok şey o ilişkiye özel
söylendiği için , sevginin, aşkın ritüelleri olduğu için, söylenen çok söz
gerçek değildir. İstediklerimizi söyleriz, o anda öyle hissederiz. Aslında çok
şeyi sevdiğimize değil kendimize söyleriz. Duymaktan keyif aldığımız şeyleri
karşıdakine söylerken aslında amacımız kendimizi tatmin etmektir. Üstelik
söylediklerimize inanırız.
-Sevgi kanıtlanacak bir duygu değil,
sadece yaşanacak bir duygu. Ancak çok kişi, seni seviyorum, beni sev benimle
ilgilen, der. Seviyorum dedikten sonra karşıdakinin sevgi göstermesini bekler.
Halbuki seviyorum diyen kendisi, karşıdaki değil ki.
- Kalpler üzülmek içindir. Üzülen
kalp üzmemeyi öğrenir.
-Bir de şu var ki, dünyadaki birçok
insan, olanağı ve ortamı olmadığı için doğru olarak kalıyor. Birçoğumuz fırsat
verilse aslında yanlışı seçeriz. Buna herkes, yanlış, ben öyle değilim, der.
Bunu şu andaki aklımızla söylüyoruz. Bize güç verilse, para verilse, fırsat
verilse acaba doğru kalır mıyız?
-Makyavel demiş ki, bir insanı elde
etmek istiyorsan, bozmak istiyorsan, ona yetki ver. O yüzden, en asi, ele avuca
sığmaz insanlara yetki verirler ki, evcilleşsin. Yetki, iktidar, güç, para baş
döndürücüdür. Ve güçlüler doğruyu bile kendilerine ait görürler.
-Hayat her zaman yumuşak, köşesiz bir
su gibi aksa hepimiz ne güzel hep iyi kalırız.
-Çoğumuz, çoğu zaman kendimizi
unutmak isteriz. Öyle bir şey gelsin başımıza ki unutalım kendimizi.
-Belki de hepimiz Operadaki
Hayalet’iz. Opera da dünya işte, dünya bir opera, teatral bir yer, bizler de
küçük oyuncularız; bankalardaki küçük hesaplarımıza güvenen, biriktiren, maske
biriktiren.
-Bazen de etkileniriz birilerinin
yaşamından; ama onların yaşamları bir yalandır veya hiçtir, ama gözümüzü
boyarlar işte. Umutsuzdur, öylesine yaşıyordur, hayata zor katlanıyordur ama
biz ondan etkileniriz, o anda etkileneceğimiz tutmuştur sadece. Kendi
dünyasında tuhaf yaşıyor tuhaf konuşuyordur, biz de onu bilgili filan sanırız,
sadece kafası karışıktır oysa.
-…belki de çocuklar büyüklerin kendi
yollarını bulmasına yardımcı oluyorlardır.
-Yazacaksan şok edici bir kitap yazacaksın.
Birden ve aniden, geri dönüşü olmayacak şekilde gösteri ve gösteriş toplumundan
gerçek insanlar toplumuna, edebiyata, kitaba, aşka dönüşü sağlayacak bir kitap.
-Keşke net, televizyon, medya,
dedikodu ile kendimizden kaçmak yerine, bizleri kendilerimizle yüzleştirecek
bir yalnızlıkta olsak her birimiz.
-Okumazsak sadece kendi yaşamımız
gerçek sanırız.
-Yaptığımız her şey yırtılırcasına
gerçek olmalı. Çığlık çığlığa. Yazacaksak iç organlarımızı parçalarcasına
yazmalıyız, derimizi soyarcasına.. Okurken de yazarla savaşmalıyız.
Öfkelenmeliyiz ona. Ona ter döktürüp sonra teslim olmalıyız. Okuduktan sonra
da, yazdıktan sonra da, yaşarken de dünyaya tekrar dönmek zor olmalı.
-Hepimiz hikaye ve masallarla
büyüyoruz. Sonra kendi hikayemizi yazıyoruz.
-Düştü, yer gök karanlık oldu.
İnsanlar, yaşamazsak deliririz biz, dedi. Aydınlıkta yaşamaya alışmışlardı.
Mutlu olmak için aydınlık gerekiyordu. Öyle sanıyorlardı.
-Başarılı olmamız, varlığımızın bir
anlamı olması gerekmiyor. Bu misyonları biz yaratıyoruz. Yoksa yaşamak çok
sıkıcı olurdu, illa ki varoluşumuzun bir amacı olması gerekiyor ki kendimizi
değerli görelim.
-Dünya, dedim. Ne zaman çıkacaksın
yumurtadan? Ya da yumurtandan ne zaman çıkacak beyaz insanlar. Yumurtanın
beyazı gibi. Hadi sen bir kabuksun. Biz de içindeki siyahlık. Özünde de su ve
ateş var. İyi kötü gibi. Çok piştin tabii sen ve bizleri katılaştırdın
bilmeden.
-Cennetle cehennem her gün evleniyor
ruhlarımızda.
-Hayat sen dur bekle beni, deriz
bazen. Ben önce bir mükemmel olayım, kendimi hazır hissedeyim, yaşayacağım
seni, deriz. İşte bak bu pazartesi hazır olacağım, hatta bir daha hata
yapmayacağım, bayramdan sonra, sonbaharda başlayacağım sana ve ardıma
bakmayacağım bir daha, bir daha kendimi kötü hissetmeyeceğim, hayat beni üzmene
izin vermeyeceğim.
-Hayatın bizi anlamak gibi bir
misyonu da yok…
-Ayın karanlık yüzünde bitmiş
aşkların külleri vardı. O zaman dedim ki hiçbir şey imkansız değil. Demek ki
küller ayda toplanıyor. Küller ayda ise bitmeyenler dünyada olmalı. O zaman
dünyadaki aşklar bitmeyen ve mutlu sonlu olmalı.
-Sen bir adada yaşıyorsun diyordu
kendine. Kendi hayal adanda kendi şarkılarını söylüyorsun.
Koroya ait değilsin, solo söylüyorsun
adanda. Kendi adasının biblosu. Böyle söyleyince şiirsel oluyor her şey.
-O anda düşündüm. Balıkçılar o anın
gereğini yapıyorlardı. Kuşlar da öyle. Kuş gibiydiler adeta kuşlar. Tekne,
saman, poşet, balıklar, önlerine geldiği gibi yaşıyorlar, doğrusu da bu. Kuş
gibi özgür sözcüğü boşuna değil. Belki balıkçılar da, tüm doğayla uğraşanlar
gibi doğal yaşıyordu. Sorgulamadan.
Ama bizim gibiler ise sahilde bir
konserve açacağı görünce bunun nedenini sorguluyordu işte. Halbuki konserve
açacağı o anda orada olması gerektiği için oradaydı. Hayatın döngüsü içinde bir
andı işte.
-Yoksa hayat bir konserve mi? Açılmayı
mı bekliyor? Yoksa hayatın turşusunu kurup ileriye mi saklıyoruz?
Ben Ne Düşünüyorum?
Deep’in bir kitabı olduğunu
öğrendiğimden beri (ki halihazırda 3 kitabı varmış) çılgınca merak ettiğim Sade
ve Derin’i sonunda okuma fırsatı buldum ve kendisi 2016’nın ilk kitabı olmuş
oldu :)
Peki kitap nasıl mı? Bildiğiniz
kültür hapı. Sinema, müzik, kitaplar, yazarlar, düşünürler, sanatçılar, resim..
Kısacası sanatın her alanına değinmiş. Okurken kendimi fena halde cahil
hissettim :D Birsürü izlenecek film, okunacak
kitap, tanınacak insan çıkıyor karşınıza. Ama keyifle kabulleniyorsunuz onları.
Deep ağır bir dille vermiyor okuyucuya tüm bunları. Aksine bildiğimiz deepce :)
İnsana, hayata, aşka dair öyle güzel
tespitlerde bulunmuş ki sanırsınız bin yıl yaşamış. Bir ara gerçekten zaman
yolcusu olduğuna falan inanmaya başlamıştım :D Fakat okudukça gördüm ki bazı şeyleri anlayabilmek için bin yıl
yaşamaya gerek yok. Kendimizi hayata kapatmayalım yeter.
Kitaba başlamadan arka kapaktaki “Yaptığımız
her şey yırtılırcasına gerçek olmalı. Çığlık çığlığa. Yazacaksak iç
organlarımızı parçalarcasına yazmalıyız, derimizi soyarcasına.. Okurken de
yazarla savaşmalıyız. Öfkelenmeliyiz ona. Ona ter döktürüp sonra teslim
olmalıyız. Okuduktan sonra da, yazdıktan sonra da, yaşarken de dünyaya tekrar
dönmek zor olmalı.” yazısını görüp “hadi bakalım” dedim “deep, senin kitabın da
bunu başarabilmiş mi görelim :)” Okurken oturup sanki karşılıklı sohbet ediyor
gibiydik. Bazı yerlerde “ahahah deep yaa” falan derken yakaladım kendimi sonra
dedim “napıyorsun kitap o”, biraz toparlandım falan derken bu sefer başka bir
yazıda “yok canım yani ben öyle düşünmüyorum” ve biraz daha oturup düşündükçe
“aslında haklı olabilirsin” tarzı konuşmalar da yaptım kendi kendime deeple :)
Sonra işte kapaktaki o alıntı geldi aklıma, “teslim oldum” dedim, “Birden ve
aniden, geri dönüşü olmayacak şekilde gösteri ve gösteriş toplumundan gerçek
insanlar toplumuna, edebiyata, kitaba, aşka dönüşü sağlayacak bir kitap.” bu.
Tüketim toplumunu, kendine
yabancılaşmayı öyle güzel işlemiş ki.. Neyse ki kendi kitabı hızlı tüketilip
çabuk unutulanlardan olmayacak, mesela ben canım sıkıldıkça, hayat anlamsız
gelmeye başladıkça rastgele açıp okuyacağım. Bir de işaretlediğim yerler var,
“mutsuz olunduğunda okunacak” falan gibi notlar aldım. Yukarıda da gördüğünüz
üzere (ki onlar yalnızca bir kısmı) birsürü yerin altını çizdim, hayatıma
ekledim. Çokça da güldüm okurken, “gıdıktel” fikrine de bayıldım :D Adab-ı
Muaşeret Ol Biraz başlıklı yazıda kahkahamı bastıramadım :D Ya 100 Yıl
Önce’lerde sanki zamanda yolculuk yaptım.
Ertelememeyi öğrendim bir kez daha.
Kendimi anlamazsam başkalarını, hayatı anlayamayacağımı öğrendim. Üstelik
“Hayatın bizi anlamak gibi bir misyonu da yok”. “Kendi hikayemi yazma zamanı şimdi” dedim, ”oturup hayal kurarak yazılmıyor ama hikayeler, yolda olmak gerek.” Etrafıma,
insanlara, hayata daha bir merakla, şaşkınlıkla, çocukça bir ruhla bakmam
gerektiğini öğrendim.
Demem o ki, kişisel gelişim kitabı
falan okumak yerine bunu okusanız hayata bakışınızı çok daha fazla değiştirir.
Çünkü olduğu gibi yazmış o, içinden geldiği gibi. Bazı yazılarda bir yarım
kalmışlık hissi uyandı bende; ama rahatsız etmedi. Çünkü neden? Deep bu, “illa
öyle yazıyı afilli bir cümleyle bitireyim de herkes ne yazmış ama be!” desin diye
yazmaz, canı isteyince başlar içini döker, söyleyecekleri bitince kalkar gider.
Sonra size de oturup düşünmesi kalır.
Kitapta en sevdiğim yazılara
gelirsek:
-Düş Pembesi Müzik:
“Müzik düş gördürür” diyor yazarımız,
hem görüp hem de gördürüyor okuyucuya.
-The Ultimate Souls:
Ruhu kendine ağır gelenlerden,
sanatçılardan bahsediyor bu kez. En sevdiklerimle dolu olması da benim için
cabası :)
-Aşk Bilmecesi:
Ben Deep’in böyle aşkla ilgili
konuştuğunu falan hiç görmemiştim yaa :D İyi ki konuşmuş ama. Aşkla ilgili 2
mit varmış arkadaşlar. Gerisi kitapta artık :) Yazının tamamını çizdim
neredeyse :D
-Adab-ı Muaşeret Ol Biraz:
Üstte de belirttiğim gibi en çok
güldüren yazıydı :) Bağıra çağıra konuşanlardan bahsediyor bu kez :)
-Hayat Stajı:
Tam bir “hayaller-hayatlar” ironisi..
-Tüketme Kendin Ol:
Tükettikçe mutlu olanların hikayesi
bu da..
-Çatıda ve Yolda:
“Mutsuz Olunduğunda Okunacak” damgalı
bir yola çıkış hikayesi..
Puanlama:
-Kapak Tasarımı: 5/5 (%5)
Kapak tasarımına
bayıldım!
-İsim – Kitap Uyumu:
5/5 (%5)
Daha iyisi olamazdı.
-Özgün Konu – Özgün
Anlatım: 5/5 (%30)
Özgünlükten ölebilir :D
-Yazarın Dili: 5/5 (%30)
Yazarın dili işte bildiğimiz deepce.
Sade ve derin yani :)
-Kitabın Dünyası: 5/5
(%30)
Zaman zaman kahkaha atıp zaman zaman
da kavga ettiğim kitap beni dünyasına çekmiştir herhalde değil mi :)
Kitabın Puanı: 5 /
5
Deep yazar da güzel olmaz mı? :D Kitaplarını ben de almayı planlıyorum ama şu sıralar kış okuma şenliği için sipariş verdim hep. :D Ayrıca imzalı olması daha güzel olur tabii :D Duy bizi Deep! :D
YanıtlaSilvalla ben de işittirdim ufaktan ama bakalım deep bize kulak verecek mi :D
SilBen okuyana kadar aldin da bide okudun mu coook ayip :))
YanıtlaSilhihih ama napiym dayanamadım :)
SilBak gerçekten çok sıkı yazıyor.O yazmak için doğanlardan,eminim yapmak istese sohbeti de çok sıkı olurdu.Güzel bir insan o.İmzaya gelince,kitaplarını gönlünden imzalamış zaten,bir mürekkep lekesine ihtiyaç var mı ki :))
YanıtlaSilimza bahane deeple sohbet şahane ablacım :D
SilSizi tilkiler siziii,amacınız derini görmek anlaşıldı,tatlı çocuk tebii
Silihihih ^^
Silheeey fotoyu gördüüüm, konserve açacağı, en sevdiğim yazı o yaa. onu resim gibi düşünmüştüm. ama yazını okuyamadım. bembeyaz gözüküyo sayfan niye ki. sadece soru işaretleri ve tırnak işaretlerini görüyom yaa. yazın yok naptıın :)
YanıtlaSilyaa deep yazımı ben görebiliyorum ama bazı tarayıcılarda sorun varmış sanırım uğraşıyorum bakalım :(
SilHeheheheee,anneler hep haklıdır,eski iyidir,nıhahahaaaa
Silsorma abla yaa çok sıkıntı çektim ama şu an halloldu çok şükür :)
Silİmzaya bi formül düşünecekmiş Deep
YanıtlaSilPoşetcim öyle güzel yorumlamışsın ki hemen okuyasım geldi
hii teşekkürlerr :)
SilBlogunu bi chore ve yandex tarayıcıda aç sadece bende mi gözüküyor bilmiyorum, yazı da özel karakter olduğu için fontunu tanımıyor tarayıcı ama bir dene sende :) Ona göre şablonu aldığın kişi kodu düzenlesin.
YanıtlaSilnalet olsun bu kodlar :(
SilBen ne zamandan beri deep'in kitaplarını okuyacağım. Ama bir türlü okuyamadığım. İnternetten sipariş vermeye çekiniyorum. Alıntılar çol güzel. Bir yarısını okudum. Diğer yarısına da el atacağım. Biraz yoruldum da. :)
YanıtlaSilgüvenilir bir yerden alırsan sorun olmaz bence :) d&r, idefix, babil, kitapyurdu, okuoku sitelerini deneyebilirsin :)
SilSen 5 verdiysen kitaba kesin guzeldir😊 📖 belki kesin okurum
Silhihih deepin tarzını seviyorsan kitabını da seversin bence ben çok keyif aldım :)
SilAh şu finaller olmasa bende okuyacağım ama fırsat vermiyor ki insafsızlar. Bir görseniz elimde okunacak tonla kitap var. Deep'in kitaplarını okumak istiyorum tabii hele bu yazdıklarından sonra. Mert'in kitabını aldım ki olayların Trabzon'da geçmesi beni kalbimden vurdu onu okuyacağım. Felsefeci olmak zor kendi alan kitaplarım var. Ama benim hiç fırsatım yok ders çalış, biraz blogta takıl gün bitiveriyor.
YanıtlaSilBu arada yazılarını okumaya cidden bayılıyorum, ellerine sağlık :)
yaa çok teşekkürlerr ben de seninkilere bayılıyorum hemm :) aah ah bilmem mi ben de şu an sınav dönemi sendromundayım aşırı bi kitap okuma isteği geliyor bi de böyle zamanlarda. :(
Silha bi de ters düz yorumunu merakla bekliyorumm :)
SilMutlaka yazacağım onunla alakalı bir yorum ilerleyen günlerde ve başka kitaplarla da alakalı bakalım, şu önemli sınavlarım bir geçsin de hele :)
Silsınavlarda başarılar o zaman! :)
SilDeep'i okumayan bir ben kaldim sanirim, tuuuhhhh yaziklar olsun bana. Atin beni zindanlara, kellemi vurun gumus tepside deep'e goturun:))
YanıtlaSilYarin siparis veriyorum kismetse.
Ne kadar guzel anlatmissin, yorumlamissin. Su kitaplarda cizilen kisimlara bayiliyorum, ama ben kiyamadigim icin hic iczmiyorum, nerdeydi o begendigim kisim diye ararken kitabi bastan birdaha okuyorum:))
Bende bir terslik mi var acaba? :))
hahaha ben de bazılarını çiziyorum bazılarını post-itliyorum. her kitap konuşuyo benle ne biliym biri beni çiz diyo biri çizme diyo :D tamam bende de bir terslik var galiba :D
SilYok kız,ben de çizemiyorum,bir yere not ediyorum.Ben gelirken getireyim kitapları sana,hatta bipoşetle beraber getiririz,de mi kuzucuk:))
Sileveeettt pasta da yapar bize Sevda ablam di miii :)
SilCikin cikin gelin anacim,(ayyy Seda Sayan'a bagladim, biranda kendimden sogudum brrrrrr:((
SilNeyse hep beraber gelin siz, ben yaparim pastayi boregi :))
Kitap getirinnnn cok getirinnn, okutun bu garibi:))
ahahah geliriz inşallah ablacım :) şu mesafeler olmasa :/
SilBen şuan okudugun kitapla ilgili yazcam da nereye yazim dedim buraya yazmaya karar verdim. Okuduktan sonra kesinliklee anlatır mısın begendin mi vs. Çok güzel kitap sanırım merak ediom. Gelmişken yorumları yapıp gidiom görüşürüüüzzz :D
YanıtlaSilhihih iyi yapmışsın :) sınav yoğunluğuma gelmezse bitirir bitirmez yorumunu girerim buraya ama şu sıralar okuma hızım ders çalışma zorunluluğumdan ötürü oldukça düşük :(
SilBilmem mi :'''(
SilÜzülen kalp gerçekten üzmemeyi öğrenir mi ki:((
YanıtlaSilbilmem kii ben öğrenirim mesela, kitaplardan bile hem de :)
Silbu yazını dün akşamüstü iki kez okudum. yoruma gelcem. bayıldım. burnum sızladı ama. iyi anlamışsın iyi hissetmişsin. hatta çok da doğru hissetmişsin. bundan güzel nasıl anlatılırdı bilmiyom artık. çok okucam bu yazını zaten. yoruma da gelcem yine valla. :)
YanıtlaSildeep yaa çok mutlu oldum böyle söylemene :) yazar sen olduğun için yorumuma ne diyeceksin diye heyecanla bekliyordum, yine gel yine beklerim :)
SilGüzele benziyor...Paylaşım için teşekkürler
YanıtlaSilsağolunn :)
Sil5/5 vererek kitabı efsaneler kategorisine soktunuz :))
YanıtlaSilher kitabı kendi kategorisinde değerlendiriyorum. bu da kendi kategorisinde bi efsane zaten :)
SilSevgili Can;
YanıtlaSilMerak ettiğim bir kitap bu ve özellikle alıntı cümleler için çok sağol, güzel bir tanıtım yazısı olmus, Afyonkarahisar da kitabevi çok az ve bir kitabı bulmak çok meşakkatli inan, internetten sipariş edilecekler listemde en başa yazdım :) Sağolasın.
Sevgilerle...
kitabevinden kitap alınmıyor ki zaten be cancağzım, ateş pahası hepsi. internet sağolsun kâr ede ede alıyorum :) umarım sen de seversin :*
SilVayyy 2016'nın en bombesi, en cantisi, Sade ve Derin ile başlamak... Bi Poşet Kitap, tercihlerin on numara beş yıldız, tam isabet he!
YanıtlaSilDeep yaa... beni çok şaşırtıyor, henüz kitabını okumadım -inşallah nasip olur, çok isterim-
Yorum kısmında okuduklarımla ister istemez, Deep ile bir iki diyalogumuz olmuştu, vay be dedirtti bana, gizemli değilim diyor da ters köşe yapıyor :)
Deep yaa.... çok merak ettim bende okuyacağım! Deep donanımlı belli oluyor paylaşımlarından da ama en çok gıdıktel gibi, istanbul'un altına baza yapcaz demesi -benim bir postta- falan hala aklımdadır :)
'Cennetle cehennem her gün evleniyor ruhlarımızda' süperrr!
ben buralara sonradan dahil olduğum için hatırlayamıyorum tabii senin için daha iyi olur nostalji olur hem :) bakalım inşallah seversin daha ne cümleler kurmuş ohoo :)
Sildeep i alır almaz hemen yorumunu gırecem bende. pek bi severim kendisini. Öykücü anlatımına bayılıyorum ^.^ bu aradaa bak ben naptım gel bana :) http://fokbiyigii.blogspot.com.tr/2016/01/yln-ilk-mimi-eccuk-dedikodu.html
YanıtlaSilyorumunu merakla bekliycem o zamaann :) bu arada anca yayınlamışım bu yorumu kusuruma bakma :( bilgisayar başına geçtiğimde yayınlıyorum da yorumları :/
SilDeep ya ; çok sempati duyuyorum ona :) Keyifli okumalar
YanıtlaSilçok tatlı di mii :) teşekkürlerr :)
SilBloguna da temana da BAYILDIM!
YanıtlaSilÇok güzel ve kaliteli içerikler olan bir blog :)
Bir saattir bir yazından diğerine geçiyorum.Kitap okumayı bende çok seviyorum ama derslerimin yoğunluğundan çok fırsat bulamadım uzun süredir:(
O yüzden senden kitap önerisi bekliyorum :) Çok beğendiğin ya da en çok aklında kalan kitapları benimle paylaşırsan çok mutlu olurum ♥
yaa çok mutlu oldum ama benn :) madem yoğunsun seni güldürcek bir şeylere ihtiyacın var demektir :) Alper Kamu Cehennem Çiçeği ya da Marslı'yı deneyebilirsin :)
Silhayatın turşusunu kurup nabıcaaan de miiiii yaşa gitsin işteeee :)
YanıtlaSilaynen be deep senden öğrencek çok şey var daha duur :)
SilSalam. Çox bəyəndim yazını. Kitabın sonundakı cümlələrini oxusam o kitabı mən də oxumaq istərdim ;) Hər şeyin gerçək olması ilə bağlı olan hissə/kısım :))
YanıtlaSilçok sevindim böyle düşünmenee :) Türkiye'den kitap alışverişi yapıyorsan bunu da eklersin belki :)
Silben de çok merak ediyorum bu kitabı ^^ deep'in blogunu çok yeni keşfettim :/ şule sağolsun ^^
YanıtlaSilokumalısın bencee :)
Silson yazımı gördüsün müüüüüü :)
YanıtlaSilşimdi baktım daa resmen harika haber yaaa çok mutlu oldum deeppp :)
Sil