Merhaba,
Bugün, şu an okuduğum kitap olan Günlük Hayatın
Psikopatolojisi kitabında rastladığım ve düşündüğümde beni dehşete düşüren
örneklerden bir tanesini aktarmak istiyorum size. Önce kitapla ilgili ufacık
bir bilgi vermem gerekirse kitap bizi günlük hayatta karşılaştığımız olayların
nedenine indirmeye çalışıyor. Mesela çok iyi bildiğimiz bir ismi neden
unuturuz? Ya da ezbere bildiğimiz bir şiirin mısralarını neden unutur veya yerine
yeni bir mısra uydururuz? Evet bu tip durumlarla sık sık karşılaşıyorum fakat
bunların kökeninde psikanalize konu olabilecek şeyler olduğunu düşünmemiştim
hiç. Gerçekten ilginç bulduğum örneklerden birini aynen aktarıyorum:
“M. Lederer, düğün yolculuğu sırasında, kısa süre önce
tanıştığı ve genç karısına tanıştırmak zorunda kaldığı bir bayla karşılaşmıştı.
Bu bayın ismini unutarak, ilk seferinde belli belirsiz bir mırıltı ile işin
içinden sıyrılmıştı. Daha sonra aynı bayla ikinci defa (Venedik’te yolcular
arasında karşılaşmalar kaçınılmazdır) karşılaştığında onunla ayrıca ilgilenmiş
ve unuttuğu ismini söyleyerek kendisini güçlükten kurtarmasını rica etmişti. Yabancının
yanıtı bilgili bir psikolog olduğunu gösteriyor: “İsmimi aklınızda tutamamanızı
çok iyi anlıyorum. Benim ismim de sizinki gibi Lederer.”
Kendi ismimizi duyunca can sıkıcı bir duygudan kendimizi
alamayız. Tedavime katılan bir bay isminin S. Freud olduğunu söylediğinde bu
tür bir duyguyu net bir şekilde hissetmiştim. Bununla birlikte,
eleştirilerimden birinin, bu tür durumlardan birinin içinde karşıt bir biçimde
yer alması ihtimalini de göz önünde tutuyorum.”
Siz bu alıntıyı okuduğunuzda ne düşündünüz bilmiyorum fakat
benim oldukça garibime gitti. Çünkü ben kendi ismimden birinin ismini hiç
unutmadım. Başka isimleri sıkça unuturum fakat kendi ismimdense unutmam. Bununla
birlikte bir başkasında ismimi görünce benim de bundan pek haz etmediğim doğrudur J
Siz hiç bu örnektekine benzer bir şey yaşadınız mı veya bu
konu hakkında neler düşünüyorsunuz? Benimle paylaşırsanız çok sevinirim J
Başka Fatmanur'ları ben de sevmiyorum. Hatta birinin isminin Fatmanur olduğunu duyunca hemen 'Fatma' ve 'Nur' bitişik mi yoksa ayrı mı diye soruyorum. 'Ayrı' cevabını alınca sevinçle atlıyorum: "Benimki bitişik 😎"
YanıtlaSilFreudcuğum haklı o zaman :))
SilFreud'un saplantılı fikirleri hariç pek çok öngörüsü haklı buluyorum aslında. Ama bu aramızda kalsın ;)
SilTabiki ;)
SilSemra isimli biriyle tanıştığımla içimden "daldan dala daldan dala semra kaynana" diyesim geliyor. Hele dümdük yüzüne mi dedin diye sorarsan; yok yüzüne demedim misafirdir sonuçta
YanıtlaSilahahah :D Artık benim de aklıma o gelecek :D
SilBen hiç Mehlikâ tanımadım. Tanımak ister miydim? Hayır, benim o. Meslektaşım Freud'a saygılarımı sunuyorum. :)
YanıtlaSilNeyse ki ben de kendi ismimden çok az tanıdım :) Ne mutlu bize! :)
SilOkul zamanın da en yakın arkadaşımın ismi ile ismim aynıydı ve ben bundan mutluluk duyardım. Ben bu psikanalizin neresinde kalıyorum acaba :-)
YanıtlaSilBelki de o sevdiğiniz bir insan olduğu içindir :) Ya da Freud'un "karşıt bir biçimde yer alması ihtimalini" göz önünde bulundurduklarından da olabilirsiniz :)
SilHey merhaba ben geldim.Isimleri unutmam kolay kolay
YanıtlaSilHeyy hoşgeldinn! :) Freud'un tezini çürüteceğiz böyle giderse :D
SilBilemedim şimdi hayatım da tanıdığım ozanların tamamı tatlıydı :) Freud çağımızda cahil kalmadı mı?
YanıtlaSilSeninki megalomani adlı bambaşka bir hastalık konusu arkadaşım :D
SilKendimi tatlı görmüyorum ki ben :-) şeker ötesiyim
SilKendimi tatlı görmüyorum ki ben :-) şeker ötesiyim
SilBenim doğduğum yıl kız çocuklarına Esra ismi fazlaca verilmiş.
YanıtlaSilBu sebeple bütün ortamlarda en az bir adaşım olmuştur.
Bu durumdan ergenlik dönemimde bile rahatsız olmadım.
Fakat şimdi dersine girdiğim sınıflarda adaşım bir öğrencim olursa
ahlaksız, tembel, rahatsız edici bir tipse tedirgin oluyorum.
Niye üstüme alınıyorsam artık :)
Ne dersek diyelim insanda biricik olma arzusu var bence :)
Silİsmimi 'nicelik' değil 'nitelik' olarak biricik yapmak daha önemli benim için ,ki bu nedenle benimle aynı ismi taşıyanları değil benim hayalimi yaşayanları kıskanırım ama asla da unutmam :D
YanıtlaSilUvv bu çok havalı oldu :)
Silİsmimi babaannemden almışım, o da babasının askerdeki komutanının eşinden almış ismini, komutanın eşi ismini kimden almış bilmiyorum :) benimle aynı ismi taşıyan birine pek rastlamadım ama ismimi sıkça yanlış telaffuz edenlerle epeyce karşılaştım ve onlara ''hani eskinden Türk sanat musikisi sanatcısı vardı, Samime Snay, hah işte; oradaki ''samime''! '' demek ve yüzlerinde hatırlamayan bakışı yakalamak pek fena bir duygu oldu hep :)
YanıtlaSilİsim hafızam çok ama çok kötüdür, bu yüzden yazının epey ilgimi çekti :) Emeğinize sağlık...
Samime Bisi
YanıtlaSilbence çok güzel bir isminiz var az bulunması da cabası :) İsim hafızanızın kötü olduğunu düşünüyorsanız kesinlikle bu kitabı okumalısınız. sürekli unutmanın nedenleri üzerine teoriler üretilmiş. teşekkürlerr :)
Kitap ilgimi çekti öncelikle, okuma listeme ekliyorum hemen..
YanıtlaSilKonuya gelecek olursam kendi ismimden biriyle tanışınca çok bozulmuyorum öyle ama karşıdaki insan sanki dünya üzerinde bu sadece bizim başımıza gelmiş gibi "Ayy inanmıyorum adaşımm" gibi triplere girdiyse buz gibi soğuyorum yeminle. Bir de Esra isimli bir kuaföre giderdim, yardımcısının adı da Esraydı ve ben kuaföre gittiğimde bunu herkese yayarlardı. Muhakkak bu hurafeye inanan bir manyak çıkardı içlerinden de. Aramıza girip dilek falan tutarlardı. Ay bak yine tüylerim diken diken.. Sonra ne mi oldu? Kuaförümü değiştirdim :-D
Heybemdeki Huzur
YanıtlaSilAhahah bu durum en çok da Esraların başına geliyordur eminim :) Esrasız kuaförler bulman dileğiyle :D