Merhaba!
Bu yazıya en çok Heybemdeki Huzur’un hediyeleşme
etkinliğine katılanlar mutlu olacaklar çünkü biz uzunca bir süredir
"adında kış kelimesi ya da kışa dair bir imge geçen yahut kış teması
işlenen bir kitap" arıyoruz :) Ben de
birçok siteye göz gezdirdim, içlerine kendi önerilerimi de ekledim ve hepsi
birarada olsun diye böyle bir yazı yazmaya karar verdim. Kış deyince zaten sık
sık gördüğümüz için hemen aklımıza geliveren Böğürtlen Kışı ve Kış Bahçesi’ni
sıralamaya almadım. Daha çok “aa doğru ya bu da kış temalıydı” diyebileceğiniz
kitapları aldım :) Ve listeye her zevke uyacak bir şeyler eklemeyi unutmadım. Şimdi hepsinin
tanıtım yazısını aşağıda bulabilir, böylece benim gibi site site dolaşıp kitap
aramaktan kurtulabilirsiniz :)

Tanıtım Yazısı:
"Her gün,
daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi
ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen
adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde
durduğum "Kürk Mantolu Madonna"yı seyre dalıyor, ta kapılar
kapanıncaya kadar orada bekliyordum."
Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına (?) dair, yanıtlanması zor sorular soruyor.
Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz. Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına (?) dair, yanıtlanması zor sorular soruyor.
2) İmkansızın Şarkısı- Haruki Murakami : Kitaplarının oldukça pahalı olması
nedeniyle bir türlü okuyamadığım ama çok merak ettiğim bir yazardır kendisi.
Tanıtım Yazısı:
Bir yolculuk sırasında Beatles'ın "Norwegian Wood"
adlı parçasını duyan kahramanımız 37 yaşındadır ve bu parça onu Tokyo'da
geçirdiği üniversite yıllarına götürecektir. En yakın arkadaşının intihar
edişi, geçen zamanın ardından onun kız arkadaşıyla yakınlaşması, araya giren
zorunlu ayrılık ve yeni bir kız arkadaş. "İmkânsızın Şarkısı" yalın,
çarpıcı ve sıcak bir aşk hikâyesini anlatıyor. Yazarı HARUKİ Murakami Japon
edebiyatının aykırı, ama en çok okunan yazarı. Japon geleneklerinin dışında
geliştirdiği üslubuyla adından çok söz ettiren Murakami'yi dünyaya tanıtan
roman "İmkânsızın Şarkısı".
1968-1970 yılları arasında geçen olaylar, o günün toplumsal
gerçeklerini de satırlara taşıyor. Ama romanın odağında bu toplumsal olaylar
değil üçlü bir aşk var. Gençliğin rüzgârıyla hareketlenen "İmkânsızın
Şarkısı"nı ölümle erken karşılaşan gençlerin hayatı yönlendiriyor. Hiçbir
şeyin önem taşımadığı, amaçsızlığın ağır bastığı, özgür seksin kol gezdiği bir
öğrenci hayatı... Ama diğer yanda da yoğun duygular var... İmkânsız aşklar,
imkânsız şarkılar söyleten. Hemen hemen her Japon gencinin okuduğu roman
anayurdu dışında da çok kişi tarafından sahipleniliyor.
Tanıtım Yazısı:
Her yazar, kitaplarına kendini de saklar. Ama gün gelir
satır aralarında anlatmaktan vazgeçer kendisini. Artık yaş kemale ermiştir.
Yaşadıkları, yaşayamadıkları, düşleri, gerçekleri... Hesaplaşma zamanıdır. Paul
Auster'ın kendi hikâyesine dönerek yazdığı Kış Günlüğü, sıradan bir yaşamöyküsü
değildir, usta bir kalemden çıkmış roman gibi bir yaşamdır.
Yazar bu kitabı neden yazdığını kendi cümleleriyle şöyle
açıklar:
"Ne de olsa zaman azalıyor. Belki de şimdilik
hikâyelerini bir yana bırakıp hayatının anımsadığın ilk gününden bugüne kadar
bu bedenin içinde yaşamanın nasıl bir duygu olduğunu incelemeye çalışsan iyi
olur."
Tanıtım Yazısı:
Bir oyun yazarı olarak daha çok trajedi, komedi ve tarihsel
oyunlarıyla tanınan William Shakespeare yaşamının sonlarına doğru kötülük ve
acıyı içerdikleri için tam olarak birer komedi sayılmayan, ama ölümle değil de
bağışlama ve mutlu sonla bittikleri için trajedi de sayılamayan birkaç oyun
yazdı. Kış Masalı da işte bu oyunlardan biridir. Oyunda Leontes adlı bir kral
hiçbir neden yokken karısı Hermione´yi kıskanır, karısıyla tüm ilişkisini keser
ve bebek yaşındaki Perdita adlı kızının, yabani hayvanlara yem olsun diye ıssız
bir yere bırakılmasını emreder. Perdita´yı bir çoban kurtarır ve büyütür.
Sonunda kız, babasına geri döner. Kralın uzun yıllar boyunca pişmanlıkla andığı
ve öldü diye yas tuttuğu Hermione de geri döner, böylece oyunun sonunda
geçmişin hataları bağışlanır.

Tanıtım Yazısı:
"Yılın en çok beklenen kitabı. Olağanüstü… gerçekten
muhteşem!"
-Publishers Weekly-"Merak uyandıran, hayat dolu ve son derece ustalıkla yazılmış, nefes kesen bir roman; aynı zamanda harikulade ve sürükleyici."
-The Guardian-
Ödüllü yazar Markus Zusak'ın akıllara kazınacak kadar
etkileyici ve şiirsel bir dille yazdığı bu roman, okuyucuya sunulan benzersiz
bir hediye gibi…
"Hayatınızı böylesine derinden etkileyen başka bir
kitaba daha rastlamamışsınızdır. Muhteşem!"-GoodReads-
"Bu unutulmaz hikâye kalbinizi çalacak!"
-The New York Times-"Güzel, felsefi bir yanı da bulunan sürükleyici bir roman...
Herkes okumalı!"
-Kirkus Reviews-
"Markus Zusak, zorlu bir konuyu ustalıkla anlatarak
gerçek bir başarı yakalamış. Olağanüstü… tek kelimeyle harika bir kitap."
-The Wall Street Journal-
6) Oblomov- Ivan
Gonçarov: Okumaya çalışıp yanlış zaman seçimi nedeniyle yarım bıraktığım,
tekrar başlamayı düşündüğüm kitap. Kendisiyle çokça benzeşiyoruz; zira okuduğum
30 sayfa boyunca yerinden kalkmayıp düşündüğü için çok meşgul olduğunu söyler
kendisi :)
Tanıtım Yazısı:
İvan Aleksandroviç Gonçarov'un tembelliğe yeni bir tanım
getiren eseri Oblomov yazıldığı dönemde büyük ses getirmiş ve bir buçuk asır
sonra bile tembellikten konuşurken akla gelen ilk isim olmuştur. Gonçarov'un,
Oblomov'un tembelliği, miskinliği, hayalperestliği üzerinden bir ulusun içinde
bulunduğu hali, mizahi bir dille anlattığı bu roman, herkesin aslında biraz "Oblomov"
olduğunu anlatır okuruna. Dönemin Rusyası, Doğu ile Batı çatışması her satırda
bütün berraklığıyla kendini gösterir.
Oblomov ve ondan da tembel uşağı Zahar, Rusya'yı; Oblomov'un
her durumda yardıma koşan dostu Ştoltz ise disipliniyle Avrupa'yı temsil eder.
Bir de Oblomov'un hiç ummadığı bir anda karşılaştığı Olga vardır. Gerçekten aşk
her şeyi alt edebilir, Oblomov gibi bir adamı bile hayata döndürebilir mi?..
"Hayat bir ödev, büyük bir ödevdir. Aşk da öyle...
Tanrı yaşamamı ve sevmemi istediği için yaşıyor ve seviyorum."

Tanıtım Yazısı:
Bir çoban köpeğinini beklenmedik bir anda değişen dünyası ve
içgüdülerinin çağrısıyla adım adım vahşi doğaya, benliğine kavuşmasının
hikâyesi. Değişen dünyasına aklının yardımıyla ayak uydurur Buck. Güçlü
olmalıdır. Zira Dyea sahilindeki ilk gün, Curly’nin ölümüyle öğrendiği bir şey
vardır; ancak güçlüler ayakta kalabilir bu dünyada. Duru dili ve muhteşem
gözlem yeteneğiyle Jack London, Beyaz Diş ile tamamlanacak bir döngüyü
başlatıyor.
8) Narnia Günlükleri 2-
Aslan, Cadı ve Dolap- C.S. Lewis: Çok sevdiğim Narnia filminin kitabıdır
kendisi. Ben diğer kitap ve filmleri takip etmedim çünkü bunun büyüsünün
kaybolmasından korktum. Ama bu paranoyaklıktan kurtulup en kısa zamanda
kitapları okumayı düşünüyorum.
Tanıtım Yazısı:
Hikayemiz bir giysi dolabında başlıyor; çünkü o dolap
olmasaydı Lucy, ne Narnia ülkesine açılan kapıdan geçerdi ne de Beyaz Cadı
hakkında bir şeyler duyardı. Beyaz Cadı, kimsenin tahmin edemeyeceği kadar uzun
bir süre tahtta kalmıştır. Onu tahttan indirmeye gelince, hiç de öyle kolay bir
iş değildir bu.
Aslan adlı büyük kahramanın bir kez daha iş başına geçtiği
duyulur. Beyaz Cadı, Edmund'u esir almıştır. Artık tek umut Aslan'dadır.
Tanıtım Yazısı:
Pamuk'un "İlk ve son siyasi romanım" dediği Kar,
Türk edebiyatında 1990'ların siyasi atmosferini ele alan, dönemi bütün şiddeti
ve çatışmalarıyla anlatan en iyi ve en iddialı romandır. Kars'taki siyasal
İslamcılar, solcular, Türk ve Kürt milliyetçilerinin hikâyesini inanç,
başörtüsü sorunu, askeri darbeler ve üçüncü dünyada yaşamanın öfkesi ve
ümitsizliği üzerinden tartışan Kar'da Pamuk, başka romanlarında da zaman zaman
gördüğümüz mizah yeteneğini bu defa sonuna kadar sergiliyor. Kar'ı, romanın
yazılış ve yayımlanma süreçlerinin daha önce bilinmeyen ayrıntılarına değinen
bir sonsözle birlikte yayımlıyoruz.
On iki yıldır Almanya'da sürgün olan şair Ka Türkiye'ye
dönüşünden dört gün sonra, bir röportaj için Kars şehrinde bulur kendini. Ağır
ağır ve hiç durmadan yağan karın altında sokak sokak, dükkân dükkân bu hüzünlü
ve güzel şehri ve insanlarını tanımaya çalışır. Kars'ta ağzına kadar işsizlerle
dolu çayhaneler, dışarıdan gelmiş ve kardan mahsur kalmış gezgin bir tiyatro
kumpanyası, intihar eden ve türban direnişi yapan kızlar, çeşitli siyasal
gruplar, dedikodular, söylentiler, Karpalas Oteli ve sahibi Turgut Bey ile
kızları İpek ve Kadife ve Ka için aşk ve mutluluk vaadi vardır. Kar Türkiye'nin
temel siyasi çatışmalarını anlamamız için okunması gereken bir roman.
"Kar zamanımızın okunması gereken temel
kitaplarından..."
Margaret Atwood
"O ne bir ideolog, ne bir siyasetçi, ne de bir
gazeteci. Orhan Pamuk büyük bir romancı."
New York Tımes
10) Altın Pusula
Dizisi 1- Kuzey Işıkları- Philip Pullman: İthaki’den çıkan basımı harika
görünüyor! Ama ne yazık ki bunu da okumadım.
Tanıtım Yazısı:
Bizimkine parallel bir dünyada, on iki yaşındaki didişken
Lyra ile cini Pantalaimon, bildiğimiz Oxford'da farklı ama yine de tanınabilen
bir oxford'da yaşar. Bir akşam, Lyra'nın amcası Lord Asriel okulu ziyarete
gelir. Lyra ile cini, onun hocalarla yaptığı gizli toplantıya kulak misafiri
olurlar. Lyra gizlendiği dolapta, Toz, Kuzey'de havada asılı bir şehir ve
cinayetle sonuçlanan bir keşif seferi hakkında esrarengiz hikayeler dinler.
Sonra arkadaşı Roger, çocuk hırsızı Gokgoklar tarafından çalınır, tekinsiz ama
güzel Mrs. Coulter onu birlikte yaşamak için Londra'ya götürür. Çingenelerin
kurtardığı Lyra onlarla Kuzey'e gider, zıhrlı ayılar ile Arktik'in cadı
klanlarının da dahil olduğu bir savaşa karışır.

Tanıtım Yazısı:
Yarı otobiyografik bir roman. Sovyetler Birliği henüz
dağılmamış. Türkiye'de askeri diktatörlüğün en karanlık günleri. Moskova'daki
uluslararası okulda eğitim gören Türkiyeli devrimciler. Askeri diktatörlüğün
istihbaratçıları onların peşinde. Ve karlar üzerinde bir cinayet. Cinayet sorgusuyla
başlayan iç hesaplaşma. Hayatın anlamı nedir? Gerçeği kim temsil ediyor? Sadece
Türkiye Komünist Partisi'nin değil, uluslararası devrimci hareketin bir
dönemine de farklı bir bakış.
"Mehmet koruluğun sınırındaki dereye geldiğinde, Leonid
yine yaklaşmıştı pencereye. Ama Mehmet onu görmedi. Gözleri geçeceği derenin
üzerindeki küçük köprüye takılmıştı, yerler buzdan parıldıyordu. Köprüye doğru
bir adım atmıştı ki, ayağı kaydı. Düşmekten son anda tahta korkuluğa tutunarak
kurtuldu. Doğrulup yeniden yürümeye başlayacaktı ki, arkasında birinin
varlığını hissetti. İrkilerek başını çevirmeye çalıştı ama geç kalmıştı;
derinden gelen bir ses duydu, aynı anda sırtında şiddetli bir darbe hissetti;
hızla öne savruldu ama elleri hâlâ korkuluklarda olduğu için yere düşmedi.
Başını çevirip vuranı görmek istedi, başaramadı. Bakışları usulca aşağı,
göğsüne kaydı, hiçbir şey göremedi. Ama sırtındaki ağırlık hissedilmeyecek gibi
değildi. Birkaç saniye ayakta kaldı, başı dönüyor, kusmak istiyordu. Engellemek
istedi, başaramadı, ağzından koyu bir sıvının boşaldığını fark etti. Elleri
korkuluktan çözüldü, yüzüstü yere yıkıldı. Düşerken başını köprünün buzlanmış
tahta döşemesine çarpmıştı, ama hiç acı duymuyordu. Yalnızca hızla uzaklaşan
birinin ayak seslerini işitti."
12) Uğultulu Tepeler-
Emily Bronte: İşte bu tam 8 yıl önce oturup bir günde bitirdiğim ve çok
sevdiğim bir kitaptı. Gerçi sonradan kitabı tavsiye ettiğim arkadaşlarım pek de
beğenmediler belki de sorun bendedir :) Ayrıca filmini izlerken tam arkadaşımla
güldüğümüz sırada filmdeki kadının “sakın gülmeyin!” sözüyle de tüyleri diken
diken etmiştir. Şu günlerde tekrardan
okumayı düşünüyorum çünkü kitabı çok sevdiğimi bilen arkadaşım bana doğum
günümde hediye etti :)
Tanıtım Yazısı:
İngiliz edebiyatının önemli eserlerinden biri olan ve
ihtiras dolu bir aşk hikâyesini konu alan Uğultulu Tepeler, 19. yüzyılın
başlarında İngiltere'de yaşamış zengin Earnshaw ailesinin kızı Catherine ile
ailenin evlatlığı Heathcliff arasındaki sancılı aşkı şiirsel bir dille
anlatıyor.
Aşkın hiç bitmeyecek bir nefrete dönüşmesine şahit olduğumuz
bu roman, intikam duygusunun insanı kör ederek ne denli yıkıcı olabileceğini
büyüleyici bir kurguyla gözler önüne seriyor.
Emily Brontë'nin tek romanı olan ve dünya klasikleri
arasında önemli bir yer edinen Uğultulu Tepeler, yazarın eşsiz anlatımı ve
karakterlerin iç dünyalarını aktarmadaki ustalığıyla yıllardır severek okunan
bir kitap olma özelliğini günümüzde de sürdürüyor.

Tanıtım Yazısı:
..."Bahar Karları" yazarın "Bereket
Denizi" adlı dörtlemesinin ilk kitabı. Yapıtları "Proust",
"Gide" ve "Sartre"ın yapıtlarıyla karşılaştırılan, cesaret
ve erkeksi niteliklerle olan tutkusyla Hemingway'e benzetilen Yukio Mişima, bu
kitabında 1912 yılında Tokyo'da İmparatorluk Sarayının köklü soylu sınıfının
kapalı çevresinde, sırtlarında geleneğin ağır yükünü taşımayan zengin
ailelerin, paraları sayesinde toplumsal ve siyasal güç aramalarını anlatır...
14) Buz Gibi Soğuk –
Tess Gerritsen: Yine okumadığım fakat Tess severlerin hoşlanacağını düşündüğüm
bir kitap.
Tanıtım Yazısı:
Temposu son sayfaya kadar düşmeyen, bitirmeden elinizden
bırakamayacağınız, gerilim yüklü bir roman.
Tess Gerritsen yine kaleminin ve kurgusunun gücünü
kanıtlıyor.
Bir tıp konferansı için Wyoming'e giden adli tabip Maura
Isles, hafta sonunu arkadaşlarıyla birlikte bir kayak merkezinde geçirmeye
karar verir. Ancak korkunç kar yağışı altında araçları devrilir ve ıssız dağ
yolunda mahsur kalırlar. Yürüyerek ulaştıkları on hanelik köy ilk bakışta
tamamen terk edilmiş gibi görünse de, sofralarda dokunulmadan bırakılmış
yemekler, garajlardaki arabalar, ölüme terk edilmiş evcil hayvanlar burada
bambaşka, esrarengiz olayların yaşandığını düşündürmektedir.
Maura'dan haber alamayan ve onun peşinden bu köye gelen
dedektif Jane Rizzoli, arkadaşının izine rastlayamasa da karların altında
tüyler ürpertici bir başka gerçeği keşfeder.
Buz Gibi Soğuk temposu son sayfaya kadar düşmeyen,
bitirmeden elinizden bırakamayacağınız, gerilim yüklü bir roman. Tess Gerritsen
yine kaleminin ve kurgusunun gücünü kanıtlıyor.

15) Palto – Gogol:
“Hepimiz Gogol’un paltosundan çıktık!” mottosunun kaynağı olan kitaptır.
Tanıtım Yazısı:
"Önüne ne pahasına olursa olsun ulaşacağı bir hedef
koyan insanlar gibi kendini şimdiden daha hayat dolu hissediyor, karakteri
güçleniyordu. Yürüyüşünde ve hareketlerinde kararsız ve ikircikli ne varsa
gitmiş, gözlerinde yeni bir ateş parlamaya başlamıştı. Hatta en cüretkar
hayallerinde bazen paltosuna sansar kürkü bir yaka diktirmeyi bile kurar
olmuştu."
"Küçük adam"ın çektiği sıkıntılar, maruz kaldığı
eşitsizlik ve acılar bu uzun öykünün başkahramanı Akakiy Akakiyeviç'in hayatı
üzerinden yalın bir gerçekçilikle anlatılıyor. Böylesi bir anlatım, her ne
kadar dönemin Çarlık Rusya'sında büyük tepki alsa ve Gogol, Rus insanını
aşağılamakla suçlansa da, Rus edebiyatında büyük bir çığır açıyor. Elinizde
tuttuğunuz bu muhteşem eseri daha önce yayınlanmış örneklerinden farklı
kılansa, otuzdan fazla kitapta imzası olan ödüllü çizer Noemí Villamuza'nın
büyüleyici çizimleri.
"Hepimiz Gogol'un Palto'sundan çıktık."
Dostoyevski
"Gogol'un Palto'da sergilediği sanat, paralel
doğruların kesişmekle kalmayıp, solucan misali kıvrılabileceklerine,
karmakarışık hale gelebileceklerine işaret eder."
Vladimir Nabokov, Nikolay Gogol
16) Şato – Franz Kafka:
Ruh ikizim ve önceki yaşamımdaki kişiliğim olduğunu düşündüğüm Kafka’nın
hala okumadığım kitabı. E önceki hayatımda ben yazdıysam okumama ne gerek var
diye düşünmüş olamaz mıyım :)
Tanıtım Yazısı: “İthaki
olsun 3 kuruş fazla olsun” sloganım gereğince ithaki basımının tanıtım yazısını
ekliyorum.
İthaf ya da neden yeni bir çeviri?
"… uğraşına tam anlamıyla gönül vermiş çevirmen,
yabancı dilde okuduğu bir yazara ve yaratısına bir kez vurulmayagörsün; ondan sonra o yazarı -daha önce başkaları tarafından kaç kez
çevrilmiş olursa olsun- bir de kendi anlatmak, o çevirmen için tam bir tutkuya
dönüşür. Bu tutku, hiçbir zaman kendi yapacağı çevirinin öncekilerden üstün
olacağı inancından kaynaklanmaz - belki kaynaklanmamalıdır da."
Ahmet Cemal, Ekim 1986 tarihli, Dönüşüm çevirisine yazdığı
önnotunda, neden "yeni bir çeviri" sorusunu çok vazıh bir biçimde
yanıtlar. İçten ve yalın bir dille, "tutku" kavramıyla açıklar bu girişimi.
Gerçekten de öyle, Kafka bir tutkudur.
Peki bir yayıncı için durum farklı mıdır? Sanmıyorum. Kendi
erken ve yetersiz okumalarım sonrasında dehasına hayran olduğum yazarların
başında gelir Kafka! O tüm bir yazın tarihinin en güçlü ve en trajik yazarlarındandır
kanımca hattâ en güçlüsüdür. Ve daha ilk okuduğum günden beri aklımda
gezdirdiğim ve yayıncılığa başladığım ilk günden bu yana da sürekli yayımlamayı
tasarladığım dâhi yazarımdır benim. İşte bir yayıncı olarak beni yeni bir
çeviri yayımlamaya iten saik de salt budur zaten, Kafka'ya olan büyük
hayranlığım, tutkum ve bağlılığım.
Kafka'nın sanatı ulaşılması zor bir ufku işaret eder,
alımlanmasıyla ilgili kimi yanılgıları da göz ardı edersek, o sanatıyla çoktan
ebedileşmiştir. Trajik olansa, böylesi bir dehanın vasiyetinde tüm yapıtlarının
yakılmasını talep etmiş olmasıdır.
Bu dizimizi, bu trajik isteği yerine getirmeyerek Kafka
Külliyatı'nı bize ve insanlığa kazandıran Max Brod'a ithaf ediyoruz…
Ahmet ÖZ

Tanıtım Yazısı:
Virginia Woolf'un romanları arasında Orlando, her türlü
olabilirliği ve gerçekliği dışlayan, fantastik öğelerle bezenmiş konusu,
coşkulu, abartılı, mizah yüklü anlatımıyla özgün bir yere sahiptir.
İngiltere'nin en soylu ve nüfuzlu ailelerinden birinin tek mirasçısı olan
olağanüstü güzel, duyarlı, şair ruhlu Orlando, serüven dolu yaşantısına Kraliçe
I. Elizabeth'in gözdesi ve haznedarı olarak başlar. Arayışlar içinde geçen
inişli çıkışlı dört yüz yıllık yaşamının orta yerinde büyük bir dönüşüme uğrar.
İstanbul'da II. Charles'ın elçisi olarak bulunduğu sırada mucizevi bir biçimde
kadın olur. Bir süre Bursa dolaylarında Çingeneler arasında doğayla iç içe
yaşar. Yeni kimliğiyle İngiltere'ye döndüğünde 18. yy edebiyat çevrelerinin
ünlü nüktedanları arasında can sıkıntısından patlar, 19 yy'ın kadınlara biçtiği
rolün içinde boğulacak gibi olur. Ancak aykırı, enerjik, sorgulayan kişiliğinin
yardımıyla tüm toplumsal değişimlerin ve kendi yaşamındaki büyük dönüşümün
üstesinden gelmeyi başarır. Romanın sona erdiği 1928 yılında olanca boyun eğmez
çağdaşlığıyla dimdik ayaktadır...

Tanıtım Yazısı:
Kabullen, uyum sağla, harekete geç. Turuncu… lider… roo…
Herkes farklı bir şekilde sesleniyor bana. Oysa bir tek ben gerçekte ne
olduğumu Biliyorum: bir canavar. Ve şimdi beni bekleyen zorlu bir görev var:
Virüsün kaynağını açık eden çok gizli Bir bilgiye ulaşmak… Ve bu… bir zamanlar
bana nefesim kadar yakın olan birinin ellerinde… Şimdi bir tercih yapmak
zorundayım. Ya kalbimi özgür bırakacak ya da Karanlık zihinleri aydınlığa
Kavuşturacağım…
"Bu kitap, distopya okuyucuları için bir baş ucu kitabı
olacaktır."
-School Library Journal-
"Baş döndürücü bir aksiyon ve heyecan dolu bir macera.
Bir sonraki kitabı okumak için sabırsızlanacaksınız."-Publishers Weekly-
"Bracken'ın bu sürükleyici ve tüyler ürpertici
distopyası hafızalarınıza kazınacak."
-Kirkus Reviews-

Tanıtım Yazısı:
Stoneybridge, herkesin birbirini tanıdığı İrlanda'nın batı
kıyısında küçük bir kasaba. Chicky Starr, rüzgârlı Atlantik Okyanusu'na bakan
kayalıklar üzerinde eski bir malikâneyi alıp orayı otel yapmaya karar
verdiğinde, herkes onun deli olduğunu düşünür. Ama Chicky kararlıdır ve yeğeni
Orla ile arkadaşının oğlu Rigger'ın yardımıyla, "Küçük Bir Kış
Masalı" adını verdiği; sıcak, konuksever bir ev ile kilometrelerce uzanan
bir kumsal, kayalıklar ve yabanıl kuşlar, uzun yürüyüşler, doğayla baş başa,
huzurlu bir tatil vadeden otelini açar. Sonrası artık umut etme ve hayata
tutunma öyküsüdür; hem Chicky, hem de konukları için… Maeve Binchy, Amerika'da
star hayatından sıkılan ünlü bir oyuncuyu, hayallerinin peşinden gitmek yerine
aile şirketinin başına geçen bir İsveçliyi, müstakbel kayınvalidesiyle tatil
yapmak zorunda kalan bir hemşireyi, tanık oldukları ölümlerin etkisinden
kurtulamayan bir doktor çifti, yeni emekli olmuş huysuz bir öğretmeni, altıncı
hissiyle geleceği gören bir kütüphaneciyi kışın bir haftalık tatilde bir araya
getiriyor ve bize "Her hayat bir roman" dedirten muhteşem bir öykü
sunuyor.
20) Bir Kış Gecesi
Eğer Bir Yolcu – Italo Calvino: Seni de çok okumak istiyorum be :/
Tanıtım Yazısı:
"Italo Calvino'nun Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu adlı
yeni romanını okumaya başlamak üzeresin. Rahatla. Toparlan. Zihnindeki bütün
düşünceleri kov gitsin. Seni çevreleyen dünya bırak belirsizlik içinde yok
oluversin" cümlesiyle başlayan, Calvino'nun yazarlık dehasını
konuşturduğu, Calvino'nun Calvino'yu okuduğu, okurluk ve yazarlık üzerine bir
başyapıt olan Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu, ilk kez özgün dilinden yapılan
çevirisiyle Türkçede... *
*YKY tanıtım yazısı
Evvet benden bu kadar :) İçlerinden okuduklarınız ya da “bak
bu da kış kitabı bunu unutmuşsun” dedikleriniz varsa lütfen benimle paylaşın.
Hepinize keyifli okumalar!
DUYURU!
Bu arada etkinlikle ilgili olarak Heybemdeki Huzur'un şöyle bir fikri var ki herkes okuduğu kitapları yorumlasa sonra da hepsini biraraya toplasak çok güzel olmaz mı! Sağolsun bu fikrinin telifini de bana verdi :) Yani etkinliğe katılanlar kitaplarını okuduktan sonra yazdıkları yorumların linkini biposetkitap@gmail.com adresine gönderirlerse çok mutlu olurum. Böylece hepimizin yazısını tek bir postta toplayabiliriz ^^
DUYURU!
Bu arada etkinlikle ilgili olarak Heybemdeki Huzur'un şöyle bir fikri var ki herkes okuduğu kitapları yorumlasa sonra da hepsini biraraya toplasak çok güzel olmaz mı! Sağolsun bu fikrinin telifini de bana verdi :) Yani etkinliğe katılanlar kitaplarını okuduktan sonra yazdıkları yorumların linkini biposetkitap@gmail.com adresine gönderirlerse çok mutlu olurum. Böylece hepimizin yazısını tek bir postta toplayabiliriz ^^
Harika bir liste olmuş, cidden büyük zahmetten kurtardın beni :D Uğultulu Tepeler konusunda kesinlikle sorun sende değil, ben de bayılıyorum o kitaba. Yukarıdaki birkaç kitap çok ilgimi çekti, mesela İmkansızın Şarkısı'nın kapağı ne harika öyle! Kitap Hırsızı'nın filmini izlemiştim önceden ama hiç hatırlamıyorum neyse ki, onu da mutlaka okumak istiyorum. Narnia'nın kendisi nedense bana kışı hatırlatıyor. Sanırım ilk filmden kaynaklanan bir şey. Lucy'nin Narnia'ya ilk gidişi filan...:D http://img-10.onedio.com/img/719/bound/2r0/54a6c05577fd2d1323c3477c.gif
YanıtlaSilŞahane bir liste olmuş bu.. Emeğinize sağlık, notlarımı aldım bile...
YanıtlaSilGözde Türker
YanıtlaSilTeşekkürlerr beğenmene sevindim^^ Uğultulu Tepeler'i dünyada seven tek kişi olsam bile sevmekten vazgeçmeyeceğim zaten sanırım ( uvv bu çok iddialı oldu) :D İmkansızın Şarkısı ve diğer tüm Murakami kitaplarını istiyoruuuumm!! Özellikle de şu yeni çıkan Uyku. Neden hiç ucuzlamıyor :( Gife bayıldım bu arada :)
İstanbul Hanımefendisi
YanıtlaSilTeşekkürlerr, ben uğraştım siz uğraşmayın dedim :D
bu yazına bayıldım. kış günlüğü yeni okudum. güzel. oblomov güzel. kitap hırsızı çok ama çok güzel. woolf çok severim. uğultulu tepeler çok güzel yaaa :) şato okudum ama çok ağır yaa :)
YanıtlaSildeeptone
YanıtlaSildeep beni ihmal ettiğini düşünmeye başlamıştım o kadar alışmışım ki :( iyi ki çekilişte bana falan çıkmamışsın deep sana kitap almak hayli zor olacakmış :D
Şahane bir kış kitap kataloğu olmuş... Okunacak kitaplarım bittikçe bu yazıya tekrar tekrar dönüp bakacağım... Kürk mantolu madonna favori kitabımdır. Çok severim... Buz kapanı şahane bir distopya serisi, üçüncü kitabı heyecanla bekliyorum... Franz Kafka favori yazarımdır 'Milena'ya Mektuplar' beni benden alan kitabıdır. Orhan Pamuk cık okuyamıyorum:)) Kitap Hırsızı'nın filmini izlemiştim. Muarakami'yi seninle aynı neden dolayı hiç okumadım. Hatta dün bir arkadaşıma Murakami kitapları neden bu kadar pahalı? Bir türlü elim gitmiyor almaya didiydim. Listende okumadığım kitapları mutlak okuyacağım. Teşekkürler... Facebook sayfamız 'Blogger Kulübü'nde yazını paylaştım... Sevgiler...
YanıtlaSilPersephone
YanıtlaSilNe çok ortak yönümüz var :D Milena'ya Mektuplar benim de favorilerim arasında, gerçi bütün kitapları favorilerim arasında ama en çok o :) Kitap Hırsızı'nın filminden ziyade kitabı benim için çok değerli kesinlikle okumalısınn :) teşekkürlerr^^
Muhtese bir yayın olmus..bazı seckılerın hem benim okuma listemde hem de alabileceklerim arasındaydı... sayende lısteme yenılerını de ekledm co mutlu oldum
YanıtlaSilsevgler
www.obiranne.net
Çok güzel kitaplar içlerinden bir kaçini okuma sansim oldu. Kürk mantolu madonna aklimda ne zamandir türkiyeden misafir gelirse siparis vermek üzwre liste yapiyorum amazondan türkce kitap siparisi çok pahali oluyor.
YanıtlaSilmüthiş bit liste hazırlamışsın bu kitapları bi poşete doldurup uzaklaşcaksın şehirden hepsini okuyup öyle döneceksin :)
YanıtlaSilAmazing post dear! You have a wonderful blog:)
YanıtlaSilwww.bloglovin.com/blog/3880191
Müge Ç.
YanıtlaSilÇok teşekkürler, ben de aklımda olmayan kitapları da bu sayede fark etmiş oldum hem size hem bana yaradı ^^
D. Soygul
YanıtlaSilMadonna'yı kesinlikle okumalısın! yurtdışında Türkçe kitap almak zor olabilir tabi haklısın :/
Esmanur Yüksel
YanıtlaSilAynen yaa bi bavula doldurup kaçıp gidesim var :)
Irene Thayer
YanıtlaSiloh, thanks dear! :)
Çok güzel ve kullanışlı bir post olmuş. Ellerine sağlık :)
YanıtlaSilTanıtımlar için teşekkürler hepsi de okunası kitaplar birini seçip okumak isterşm sevgiler
YanıtlaSilOblomov en en sevdiğim kitaplardandır... Uğultulu Tepeler de öyle. Emeğine sağlık çok özel bir liste olmuş.
YanıtlaSilKarga ve Kız
YanıtlaSilTeşekkürlerr^^
Özgen
YanıtlaSilKitap Hırsızı ya da Uğultulu Tepeler'le başlayabilirsin :)
Kalemderi
YanıtlaSilHuhhuu Uğultulu Tepeler sevenler çoğalıyorr!! :) Oblomov'u kesinlikle tekrar okuyacağım, teşekkürler :)
Emeklerine sağlık. Çok işlevsel ve kaliteli bir yayın olmuş. Blogumda da bu yayınından ve etkinlik düşüncemizden söz edeceğim :) Sana aldığım kitabın ilgini çeken kitaplar listesinde bulunmasına sevindim :):) Henüz Orhan Pamuk okumamış olan bir müzelik daha var burada lütfen :) Bahar Karları da çok naif geldi isim olarak. Bu listeden okuyacağım çok kitap olacak bu kış vesselam :)
YanıtlaSilNot: Fincanın küçülmesine çok sevindim :)
Heybemdeki Huzur
YanıtlaSilayy çok merak ederim ben şimdi amaa :) Bahar Karları bana da çok naif geldi hoş bi ismi var^^ ahahah fincanla imtihanınız bitti sonunda demek :D
Harika bir liste olmuş . Gözden kaçırdığım kitapları bu sayede yakaladım ☺
YanıtlaSilSalam bloguna xoş gəldim :))) Bu qədər çox kitab yazısı bir yazıda toplanıb. Sevdiyim yazıçıların da kitabları var. Jack London un ən sevdiyim Martin İden nini oxumamısınızsa oxuyun. Mən çooox bəyənirəm. (Haqqında blogumda yazım var istəsəniz ;)) Sabahattin Alinin içimizdəki şeytan kitabını oxuyuram sanki bəzi yerləri mən düşünmüşəm kimi hissini verir. Tam kitabı bitirməmişəm ancaq şimdilik çox bəyənirəm. Kürkpaltolu madonna nı da bu kitabdan sonra oxumaq istərdim. Kafka və Jack Londonun kitabları da diqqətimi çəkdi sevdiyim yazıçılardandırlar deyə mütləq bu kitablarını da oxuyacam. Qışı sevən biri olaraq bu kitabları qışda oxumaq daha da maraqlı olacaq. :)
YanıtlaSilGüzel bir post olmuş :)
YanıtlaSilEllerine emeğine sağlık...
Konu kitap olunca dipsiz kuyu gibi oluyor zihnim, biraz daha biraz daha biraz daha bilgi..derken seni keşfetmek ne güzel. Kitapların pek çoğunu okumuşum, yorumlarına bayıldım.Şimdi Uğultulu Tepeler var elimde.Ne diye Aşk ve Gurur'la bir bağlantı kurarım aralarında bilmem ama keyifle okuyorum şimdilik. Şahane bir yelpaze sunmuşsun vallahi çok beğendim.
YanıtlaSilSevgiler
Nilüfer Akdemir
YanıtlaSilBeğendiğine sevindim teşekkürlerr^^
Nana Happy
YanıtlaSilSalam, xoş gelmisen! Martin İden'i oxumaq isteyirem :) İçimizdeki Şeytan ve Kürkpaltolu Madonnanı da çox sevirem hamı oxumalı :) Kafka menim eşqimdir axı ^^
esra hanesus
YanıtlaSilÇok teşekkürlerr :)
Kadriye Zihni Erdem
YanıtlaSilbeni çok mutlu ettiniz teşekkürlerr :) bakalım Uğultulu Tepeler'i siz beğenecek misiniz :)
Ben zaten gelenlerden kitap nazar boncugu bi de hacibekirden akide sekeri istiyorum 😊😊😊
YanıtlaSilD. Soygul
YanıtlaSilyaa harikasın daha ne olsun :)
En sevdiğim kitaplardan biri Kürk Mantolu Madonna. Blogunuzu takibe aldım bende beklerim sevgiler http://betulunsirlari.blogspot.com.tr/
YanıtlaSil3K etkinliğine katılanlar için gerçekten faydalı bir yazı olmuş. Emeğine sağlık.
YanıtlaSilBetül ile Moda,Kozmetik ve Yaşam
YanıtlaSilBenim de öyle, teşekkürlerr^^
şule uzundere
YanıtlaSilBeğenmenize çok sevindimm :)
Kürk Mantolu... bana sonbaharı çağrıştırır aslında.Narnia yazın okumuş olsamda tam kış kitabı herşeyiyle,,Altın Pusula okumamış olsamda bu yazıdan sonra bana göz kırptı ee önümüz kış :) Kitap Hırsızı benim geçen yılın favorileri yazımda da vardı.Muhteşemdi.Filmini de beğendim aslında ben.Favori sahnemde başlangıcı kar tren ve azrailin konuşması :)
YanıtlaSilgökhan tezcan
YanıtlaSilaa gökhan sonbaharda manto mu giyilir trençkot falan giyilir :D (yazar burda paçayı sıyırmaya çalışmakta) kitaptan sonra filme gıcık oldum ben aynı duyguları hissedemedim fazla kesikti :/
ooo bizim dildə də danışa bilirsən əla ;)
YanıtlaSilya senin bütün yazıların güzel ama bu var ya nefis nefis :)
YanıtlaSilMerhabalar....
YanıtlaSilBende bütün arkadaşların yorumlarına katılıyorum. Çok faydalı bir paylaşım olmuş. Ben özellikle sevgili Pinuccia'nın okuma şenliğinde mevsimler ile ilgili kitap kategorisinde zorlanıyordum ama artık kış okuma şenliğinde hiç zorlanmayacağım :)
Blogunu tam inceleme fırsatım olmadı ama umarım diğer mevsimler içinde birer postun vardır yada hazırlarsın :)
Sevgilerimle ...
Kış için biçilmiş kaftanlar gerçekten :D Birkaçını okudum ben de ama hepsini okumalı :)) Oblomov biraz yavaş akar ama çok güzeldir :D Uğultulu Tepelere ben de bayılırım ve Narnia'nın filmleri muazzamdı gerçekten. Kitaplarını okumadım ama :))
YanıtlaSilNana Happy
YanıtlaSilelbette danışa bilerem :) ferqi yoxdu ^^
deeptone
YanıtlaSilay teşekkürler deep <3
gülay Cansever
YanıtlaSilTeşekkürler, ben de öyle etkinliklerde bu konuda fazlasıyla zorlanıyordum başkaları zorlanmasın dedim :) henüz diğer mevsimlerle ilgili yok ama yapabilirim tabii ^^
Kağıt Salıncak
YanıtlaSilbenim de hepsini alıp okuyasım var :) ben yavaş akan kitapları severim aslında ama yoğun bir zamanıma denk gelmişti :(
Kürk Mantolu Madonna'yı bende geçtiğimiz günlerde satın almıştım. :) Güzel bir kitaba benziyor, ilerleyen günlerde okuyacağım. :)
YanıtlaSilMustafa Alnıak
YanıtlaSilokuduktan sonra yorumlarınızı benimle de paylaşın lütfenn^^
Yaptığın yorumdan sonra ilk yazına ve şuna bakıyorum da gerçekten yol katedilebildiğini görüyorum. Emeğine sağlık cidden uğraş gerektiren bir listeleme olmuş tüm kitapları bende bir köşeye not ettim en azından bir kaçını bu kış okuyabilirim diye düşünüyorum :)
YanıtlaSilSevgili takipçilerini de kendi bloguma davet ediyorum http://www.visnelikiraz.blogspot.com.tr/
Visnelikiraz
YanıtlaSilBirinin böyle bir karşılaştırma yapması çok hoşuma gitti gerçekten, teşekkürler^^ benim bile aklıma gelmemişti ilk yazımla kıyaslamak :) okudukça bizimle de paylaş lütfen :) vişne-kiraz tadında bu blogu takip etmelisiniz bence de :)
Narnia nın filmlerini izlemiştim. Kitabı da mı varmış!? Alıp okumam lazım..:D
YanıtlaSilMrs Soda
YanıtlaSilKitabı olduğunu öğrendiğimde verdiğim ilk tepkinin aynısı :D
Tekrar , yeniden merhaba :)
YanıtlaSilBayıldım...
Listenizi çok sevdim. Birkaç kitap var seve seve okuduğum...
Dikiş bloğundan sonra açtığım yeni bloğumda da szi görmek mutlu edecek beni.
Sıcacık bir yürekle geçireceğiniz, güneşli bir kış dilerim :)
Samime Bisi
YanıtlaSilmerhabaa :) tabii ki hemen bakacağım oraya da^^ çok teşekkürler :)
aklıma bir fikir geldi ama malum ancak dönüş yapıp yazmak için fırsat buldum :)
YanıtlaSilAslında keşke bizde bu postun altına kış ile ilgili bildiğimiz kitapları yazsaydık. böylece liste uzayacak:)
Ben hemen ekleme yapmak istiyorum ..
Ursule LeGuin - Karanlığın Sol Eli
Ursula LeGuin - Mülküszler
Sarah Jio - Böğürtlen Kışı.
şimdilik aklıma gelenler bunlar. Birde bu listeyi blogumda paylaşmak isterim :)))
bence harika olur :) zaten benim de aklıma birkaç kitap daha geldi sonradan :) paylaşabilirsin de tabii :)
SilBeyaz Geceler-Dostoyevski 'yi de eklemiş olalım hem :)
ben de not aldım bu listeyi, okuduklarım var içinde tabi ki. Çok sevgiler;)
YanıtlaSilumarım diğerlerini de keyifle okursun, teşekkürler :)
SilYazılarını çok çok beğeniyorum, kışın gerilim okumayıda çok seviyorum bu listede 1 kişi daha olmalı bence jean christope grange Bana soğuğu kışı çağrıştıran yazarlardan:)
YanıtlaSilyaa çok mutlu oldumm :) onu da eklemiş olalım o zaman :) yakın zamanda listeyi güncelleyebilirim, o zaman onu da içine alayım :)
SilListe çok güzel Kürk mantolu maddonna yı kütüphane de bir oturuşta bitirdim ve ağladım falan böle insanların içinde :D
YanıtlaSilhemen bitiyor di mii :) ben ağlayamıyorum ama gözlerim yaşarmıştı ne yalan söyliym :)
SilHiçbirini okumamış olduğum gerçeğiyle yüzleşmek sarstı beni. Çünkü ben çok kitap okuduğumu sanan biriyim. Orhan Pamuk bende okumadaım. Birlikte müzeliğiz:)))
YanıtlaSilben de içlerinden çok azını okudum maalesef, olsun ömrümüz el verdiğince okuruz inşallah :)
SilHeyy bu harika olmuş. okumadıklarım çoğunlukta ama :(
YanıtlaSilteşekkürlerr okuruz nolcak :)
SilBi kardeş hani şu İMKANSIZIN ŞARKISI var ya okudum ,okuma boşver...Kitap beni sıktı. Aynı yerde, aynı olaylar içinde dönüp durdu başım döndü.Dili güzel tasvirleri güzel fakat çok fazla cinsel içerikli.Ergen insanların cinsel deneyimlerini anlatan bir kitap gibi olmuş.Bu cinsellik naif,güzel tasvir edilmemiş;kaba ve duygusuz anlatılmış.Kahramanlar bile bu duygusuz cinsellikten rahatsız olmuşlar da ,sonunda hep pişmanlar.Cinsel temalalı olupta ;hiç sıkmayan insanın duygularını incitmiyen kitaplarda var .Örneğin julie garwood kitapları gibi.İlla da böyle bir kitap okumak istiyorsanız onun kitaplarını tercih edin.Hani sen merak ediyormuşsun ya kitabı ,ondan ötrü yazdım yorumu mu:))))
YanıtlaSilyaa öyle hayal etmemiştim ben ne biliym adı çok güzel falan ya :/ kalsın o zaman o öyle :( yorum için teşekkürler :)
SilGözdenin ve senin bloglarinuz sayesinde kitap okuma hizimi artirarak baslicam bu yila bide dr cok guzel bir kampanya yapmus bende hizimi alamadim birsuru sipariş verdim bile:)
YanıtlaSilyaa çok sevindim bu sözüne :) ah şu kampanyalar! battım battım onlar yüzünden :D
SilAynen bende 1 alacaksam 5 aliyorum kampanya olunca ama kitap olunca durum farkli ozaman boşa gitmediginden eminim gercekten is guc derken kitap okuma durumum epey sekteye ugramisti amabeni tekrar heveslendirdiniz o yuzden tesekkur ediyorum bu yila en az 50 adet hedef koydum bakalim
Silben de 50 hedef koydumm hadi bakalımm faytinggg :)
SilGüzel bir liste olmuş teşekkürler
YanıtlaSilben teşekkür ederim :)
Sil