Merhabaa!
Poşet bu sefer de hikaye işine kalkıştı arkadaşlar :) Geçenlerde Bir Kore Hayranının Not Defteri bloğunun sahibi bana ulaştı ve harika projesinden bahsetti. Her bölümünü farklı bir bloggerla yazacağı bir hikaye başlatmıştı. E 3. bölüm de bizim nasibimize düştü :) Başta heyecanlandım beceremem dedim ama ben bu Anya karakterini çok sevdim. Umarım siz de keyifle okursunuz :)
.................................................
Kapı sert sert çalınmaya devam ediyordu, Anya
heyecanlanmıştı bin bir şey düşündü aklında sadece şunu anlamıştı başı büyük
bir dertteydi, başından geçenleri hala kavramış değildi, ancak adam Anya'dan
daha telaşlıydı gizli bir bölme vardı adamın evinde bodrum katı gibi bir yer,
Anya'yı oraya sakladı ve üzerini düzeltip kapıyı açtı, doğru tahmindi bu Kralın
adamlarıydı adam ne kadar sert görünse de çok telaşlanmıştı sebebi hem Anya'nın
başına gelecekler hem de avcı adamın başına gelebilecek şeylerdi çok büyük bir
karmaşaydı.
Adamlar hiçbir şey demeden içeri girip her yeri karıştırmaya
başladı, avcı ''ne yapıyorsunuz! evime böyle giremezsiniz'' demesiyle kendini
yerde buldu, Anya iyice telaşlanmıştı, çok korkuyordu bu yere düşme sesi ile
bir silah sesi patladı, çok korkmuştu Anya ağlamaya başladı, hem kendini
susturmaya çalışıyor hem de içi yanıyordu hiç bir insanın ölümüne şahit
olmamıştı Kralın adamları her tarafı harap ettikten sonra çıkıp gittiler
şükürler olsun ki Anya'yı bulamamışlardı.
Anya korkuyla yerin altında ki bodrumdan çıktı, ve karşısındaki manzara onu büyük bir şoka sürüklemişti Anya karşısında ki cesedi görünce arkaya doğru yürümeye başladı çok uzun sürmeden yere yığıldı içindeki korku duygusu Anya'yı yeyip bitirmişti, ağlamaya başladı kalbi kokudan sanki artık atmıyordu, o sahneye daha fazla bakamayacaktı yorgun, korkmuş ve endişeli bir şekilde dışarı çıktı.
Anya korkuyla yerin altında ki bodrumdan çıktı, ve karşısındaki manzara onu büyük bir şoka sürüklemişti Anya karşısında ki cesedi görünce arkaya doğru yürümeye başladı çok uzun sürmeden yere yığıldı içindeki korku duygusu Anya'yı yeyip bitirmişti, ağlamaya başladı kalbi kokudan sanki artık atmıyordu, o sahneye daha fazla bakamayacaktı yorgun, korkmuş ve endişeli bir şekilde dışarı çıktı.
Benim Bölümüm:
.................................................
.................................................
İşler nasıl bu hale gelmişti? Şu son 2 günde ölümle kaç kez
burun buruna gelmişti? Bilmiyordu. Oysa şu an tüm istediği gizlice saray
kütüphanesine girip kendinden geçerek sayfalarca kitap okumaktı. Sanki tüm o
kitaplarda ailesini nasıl bulacağına dair gizli bir bilgi varmışçasına bir
açlıkla okuyordu. Şimdi saraydan da, güzel kraliçeden de, o kocaman
kütüphaneden de çok uzaktaydı. Ya da uzakta mıydı? Nerede olduğunu bile
bilmiyordu ki! Sanırım acilen çenesini kapalı tutmayı öğrenmeliydi. Zaten bütün
bunlar başına, bilge kadına her şeyi anlatmasıyla gelmemiş miydi?
“Galiba Avcı iyi biriydi” diye düşündü. Belki de şu özgürlük
sandığı kabusta onu koruyacak tek kişiydi. Ama işte o da artık ölüydü. Şimdi
kendi başının çaresine bakma zamanı gelmişti.
Uçsuz bucaksız gibi görünen ormana baktı. Nereye gidebilirdi
ki? Burada kalsa az önce gelen adamlar yeniden gelir miydi? Tanrı aşkına tüm bu
adamların derdi neydi!
Bir süre avcının evinde kalıp toparlanmaya, plan yapmaya
karar verdi. Ama Avcı evin ortasında kanlar içinde yatarken daha fazla orada
duramazdı. Sonra aniden bodrum kata yeniden inme fikri geldi aklına. Böyle
gizli yerlerden hep akla hayale gelmeyecek şeyler çıkardı.Belki de bir ipucu!
Avcı onu tanıdığını söylememiş miydi? Öyleyse pekala anne-babasını da tanıyor
olabilirdi. En azından kitaplarda böyle şeyler hep olurdu.
Tüm bu düşüncelerden duyduğu heyecanla koşar adım
merdivenleri inmeye başladı. İlk bakışta gördüğü koca bir karanlıktı. Sonra
biraz gözleri alışınca odanın birsürü eski püskü eşyayla dolu olduğunu fark
etti. Galiba bu Avcı antikaya pek bir düşkündü. Boy boy kazanlar, tam bir
iltizamla dizilmiş, içinde envai çeşit ot bulunan kaseler ve koca bir sandık! Evet
koca bir sandık!
Üzeri kat kat toz tutmuş sandığa doğru ilerledi. Aslında
bunca tozla onu görebilmiş olması bile bir mucizeydi. Ama zaten baştan beri
gözleri bir sandık aramıyor muydu? Çünkü böyle evlerde, bin bir gizem
barındıran kocaman sandıklar olurdu.
Yanına gidip sandığı açmaya çalıştığında neredeyse
öksürmekten boğulacaktı. “Lanet olsun tozlar!” diye düşündü. O ne kadar her
şeyden incinen, dokunsan kırılacak ideal saray kızı portresinden arınmaya
çalışsa da tozlar onu bir yerlerde yakalıyordu işte.
Sandığı açmayı başardığında Nuh Nebi’den kalma cilt cilt
kitap, defter karşıladı onu. Birini eline alıp rastgele bir sayfa açtı ve onca
yazının arasında tek bir tanesine kilitlenip kaldı.
“Ensperta tira garida”
Bu sözler ona nereden tanıdık geliyordu? Hatırlamayı bir
türlü beceremediği o geceye ait olabilir miydi? İyi ama Avcı bu sözleri nereden
biliyordu? Bir an için bu durumdan hiç kurtulamayacağına dair bir inanç tüm
benliğini kapladı. Galiba bu bodrumda çözülecek daha onlarca sır vardı. Tam da
düşündüğü gibi… Çünkü kitaplar asla haksız çıkmazdı.
Ay, senin bloğuna bakınca daha bi güzel geldi çok güzel yazmışız elimize sağlık (Kendini ve seni övmeyi de unutmuyor)
YanıtlaSilhihih elimize sağlııkk :)
SilIlk yorum benden :) Yanlış mı anladım her bölümü farklı bir blogger mı yazacak yoksa belirli kişiler sırasıyla dönerek mi yazacak ? Maceranın gideri her zaman vardır kkk :D Poşete yakışan bir şekilde konu kitaba bağlanmış ^^ Giriş bölümü olarak cok da güzel olmuş. Hem bana çok az geldi doyamadim :) Bölümlerin gelişi hakkında bilgi istiyorum ve Anya'nın takipcisiyim ! :D
YanıtlaSilhahah Anya karakterine büründüm de yazarken :D her bölümü farklı bi bloggerla birlikte yazcak evet, ben sıramı savdım :) bu 3. bölümdü diğer bölümlere de bi göz at sevdiysen :) love ya :*
SilBen 22 Blogger 1 hikaye etkinliğinde yer almıştım bir zamanlar :) Çok heyecanlı bir etkinlik kesinlikle. Bu etkinlikten nasıl haberim olmamış üzüldüm şimdi bir dahakine daha dikkatli takip etmeliyim blogları :)
YanıtlaSilHikaye ayrıca güzel kalemine sağlık :) merakla takip ediyorum :)
dur daha kaçırmadın her bölümde yeni birini seçiyor etkinlik sahibi :)
SilGerçekten çok güzel bir proje olacak gibi gözüküyor. Çok da heyecan verici belli. Ben çok beğendim. :)
YanıtlaSilbence de çok güzel ve eğlenceli :)
SilAmanınn, çok güzel gidiyordu bari bodrumdan çıkana kadar yazsaydın poşetçimmm, meraklandım :)
YanıtlaSilhihih ekşın yaptım :D
SilEllerinize sağlık, şahane olmuş ^^ Ve sağlam ilerliyor. Açıkçası bende doyamadım. Takipteyim :)
YanıtlaSilçok teşekkürlerr :)
SilPoşet çok başarılı olmuş, çok beğendim. Hikayeyi başından okuyacağım, Anya ilgi çekici...
YanıtlaSilBu arada Bir Otostopçunun Galaksi Rehberi'ni idefixden %27 indirimle aldım, kargoyu bekliyorum heyecanla :))
vuhhuu beraber mi okusak ne :) Anyayı ben de çok sevdim ya :)
SilMerhaba mail adresi neydi? Kilitli bir blog olacak da, onunla ilgili? :)
YanıtlaSilkilitli blog derken tam anlamadım :D ama mail adresim: biposetkitap@gmail.com
Silkalemine sağlık Poşet. Mimlendin :)
YanıtlaSilteşekkürlerr :)
Silmerhabalar :) kestaneciğim sizi haftanın blogu seçmiş. tebrik ederim. ne ilginç etkinlik , buna daha önce de rastlamıştım. kaleminize sağlık diyorum. sevgiler, derya.
YanıtlaSilyormuyorum.blogspot.com.tr
çok teşekkürler hoşgeldinizz :)
SilPoşetçim, oldukça gerçekçi anlatmışsın... Bunu okurken kapı çaldı ve ben o bodrumdaymışım gibi zıpladım. Çok zevkli ve eğlenceli bir etkinlik olnuş. :D
YanıtlaSilhahah tam ambiyansa uymuş desene :) çok teşekkürler :*
Sil