KÜNYE:
Adı: Alper Kamu Cehennem Çiçeği
Yazar: Alper Canıgüz
Yayınevi: APRIL, 2013
Alıntılar:
-Bilirsiniz, insanlar doğar, ölür ve
sonra büyür.
-Ortalığı öyle bok götürüyordu ki,
ancak açlıktan ölmek üzere olan bir fare, sevdikleriyle helalleştikten sonra
içeri adım atmaya cesaret edebilirdi.
-Belki de bu hayatını reddetmek,
başka bir türlüsünün mümkün olduğuna, hala mümkün olabileceğine dair bir umudu
korumasını sağlıyordu. Kim bilir?
-“Her geldiğinde bir yüzlük verirdi,”
dedim,
“Cömert adammış.”
“Ya da büyük bir vicdan azabı vardı.”
-Neyse, Burhan’ı da fazla suçlamamak
lazım. Ne de olsa empati hiçbir büyük liderin önde gelen niteliklerinden biri
sayılmaz.
-Buna bir karşılık vermedim. Neden
söz ettiğini bilen birini hemen tanırsınız.
-“Ben beş yaşındayım.”.. “Biliyorum
beş yaşında gibi değilim. Bu benim lanetim.”
-Açıkçası aşk hakkında atıp tutan
erkeklerden daha itici bulduğum pek az şey vardır şu hayatta, yine de görmezden
gelmek imkansızdı: Gerçek ya da kurgu, bütün hayat aşk denen yalan çevresinde dönüyordu
sanki. Üstelik tecrübe gösteriyordu ki, bu zıkkım, mutluluktan ziyade bir
felaket müjdecisiydi. Peki neden herkes onun peşindeydi? Ya da öyle miydi
hakikaten?
-Bakışları onun arkasından takılı
kalan İrfan Bey’in suratında merhamet, hayranlık ve aptallık karışımı bir ifade
vardı. İşte artık siz de aşkın ne olduğunu öğrendiniz.
-Yetişkinlerin çoğunun benimle
tanıştıktan hemen sonra içine düştüğü tefekkür haline bürünmüştü. Anlamaya
çalışıyordu. Çok gelişmiş bir çocuk mu, az gelişmiş bir cüce mi yoksa sadece
bir kabus muydum?
-“Bir baba olarak söyle evladına: Aşk
var mıdır yok mudur, boş mudurdolu mudur; ne kokar, ne boktur?”
“Tanrı gibi düşün,” dedi babam,
“İnanıyorsan var olup olmaması pek önemli değildir. Ayrıca en büyük inkarcının
da en inançlının da içinde bir nebze kuşku vardır. Ve elbette ki, aşk da Tanrı
da ölümsüzdür.”
-“Sevdiğin kişiye asla iyi geceler
dilememelisin. Uykunun aranıza gireceğini düşündürürsün.”
-Gözü dönmüş bu ahmaklar sürüsünün
Leonardo Da Vinci’yle aynı canlı türüne mensup olduğuna inanmak mümkün değildi.
-Anneme, yıkanma ile zımparalamanın
birbirinden apayrı iki faaliyet olduğunu anlatmanın imkanı yoktur. … Artık tek
başıma banyo yapabilecek yaşa geldiğimi söyleyip durmam pek bir işe yaramaz;
kendi derimi yüzebilecek hijyenik olgunluğa eriştiğime kani olmadan böyle bir
şeye razı gelmesi mümkün değildir.
-Bir an önce bir karara varmalıydım.
Kibirli bir alçak mı olacaktım, konformist bir alçak mı? Siz de düşünürseniz,
seçme özgürlüğü zannettiğiniz şeyin ekseriyetle ölümlerden ölüm beğenmek
olduğunu fark edeceksiniz.
-Belki İsviçre’de yaşayan bir aksiyon
kahramanı olsaydım emniyet şeridinden basıp gidebilirdim ancak güzel
memleketimizde, vatandaşlarımızın her biri soğuk füzyonu gerçekleştirmek,
kansere çare bulmak, La Sagrada Familia’ya son halini verecek mimari projeyi
tamamlamak gibi meseleleri bir an önce halletmek için öyle büyük bir telaş
içindedir ki, kimsenin yollarda böyle lakayt boşluklar bırakmaya ne zamanı
vardır ne tahammülü.
-Bütün aşklar küllenir, bütün babalar
ölür, bütün hikayeler biter. Birinin yıkıntıların nöbetini tutması gerekir;
işte o yüzden, biri hariç, bütün çocuklar büyür.
Gölgesini kaybeden insan, gölgenin
kendisine dönüşür.
Ben Ne
Düşünüyorum?
Sen nasıl bir şeysin Alper Kamu ya!
Bir yandan bu çocuk düşman başına diye düşünürken bir yandan da öyle bir sevdim
ki hala kitap bitti diye yas tutuyorum :( Konuya böyle zank diye başlamasaydım
iyiydi tabii. Başa dönüyorum :D
Alper Kamu, hayatın içindeki her
türlü pisliğin, aşk acısının, kıskançlığın, vicdan azabının, kısacası her türlü
duygunun zirvede yaşandığı bir mahallede yaşıyor. Hatta kendi deyimine göre, karşı
apartmanlarının yanında Bermuda Şeytan Üçgeni çocuk parkı gibi kalıyor :D Bütün
bunların arasında 5 yaşının baharındaki, aslında “5 yaşında olmakla lanetlenen”
Alper Kamu yaşıyor. Cinayet çözen, Stefan Zweig okuyan, klasik müzik dinleyen,
psikolojik terimler ve daha bunun gibi birçok şey hakkında çokça şey bilen bir
5 yaşındaki çocuktan bahsediyoruz. Belki de gerçekten radyoaktif bir
entelektüel tarafından ısırılmıştır kim bilir :D
Kitaba hakkında hiçbir fikrim
olmayarak başlamıştım. Şu stresli sınav dönemimde o kadar iyi geldi ki
anlatamam! Kahkahalarla okudum kitabı, ailem deli olduğumu düşünmeye başlamıştı
:D Zaman zaman da derin hüzünlere, heyecanlara sürükledi beni. Her türlü
duyguyu hissettim sayesinde. Alper Kamu’nun geçtiği ilk kitap olan Oğullar ve
Rencide Ruhlar’ı da en kısa zamanda alıp okumak istiyorum. Sanırım artık bu
çocuk olmadan yapamam :D 5 yaşında bir çocuğu o konuşmaları yaparken düşününce
gülmeme engel olamıyorum. Çokça da argo içeriyor tabi, bu yüzden kitabın içine
atlayıp o çocukları yetiştirenleri dövmek istedim zaman zaman.
Mahalleler arası savaşlar, anında
gaza gelen çocuklar.. Örtülmeye çalışılan sırlar, küllenmeye mahkum bırakılmış
aşklar.. Yani hayatın kendisi var bu kitapta. Hem de o kadar içten, o kadar
okunası ki.. Özellikle de her şeyden yorulduğunuz, biraz olsun gülmeye
ihtiyacınız olduğu bir zamanda okursanız aradığınızı bulacaksınız diye
düşünüyorum.
Ben şimdiden özledim seni be
bıcırık.. Kitap bitince baştan mı başlasam diye de düşünmedim değil. Neyse
yorumumu ne kadar kısa kessem o kadar iyi. Her gördüğüme “sana spoiler veriym
mi” diyip de “hayır” cevabını almaktan yoruldum zira :D
Puanlama:
-Kapak Tasarımı: 5/5 (%5)
Bence çok hoş bir kapağı vardı ben
çok sevdim.
-İsim – Kitap
Uyumu: 5/5 (%5)
Daha ne olsun ki :)
-Özgün Konu – Özgün
Anlatım: 5/5 (%30)
Daha özgün olamazdı :D
-Yazarın Dili: 5/5 (%30)
Yazarın diline bayıldım. En kısa
zamanda diğer tüm kitaplarını da alıp okumak için sabırsızlanıyorum.
-Kitabın Dünyası: 5/5
(%30)
Kitap bana her türlü duyguyu yaşattı.
Dünyadan kopup onca ses arasında bile okuyabildiğim, içine girebildiğim bir
dünyaydı.
Kitabın Puanı: 5/ 5
En yakın arkadaşım da bu yazarı bana tavsiye etti ama henüz okumadım. Şimdi bir de sen böyle yazınca hemen kitabı sipariş verip okuyasım geldi :-) Hemen olmasa da okunacaklar listeme ekliyorum kitabı. Bu yüzden alıntılar kısmını okumadım. Bir de acaba önce yorumunu yazıp sonra alıntıları yazsan daha mı iyi olur diye düşündüm :-)
YanıtlaSilevet evet hemen okumalısın. bitirdikten sonra ablamın eline tutuşturdum ben de :D alıntılarda spoiler olabileceklere yer vermiyorum aslında, bir de istemeyen sadece benim yorumumu ve puanlamayı okuyup geçsin diye onu en başa yazıyorum. fakat hala yerini değiştir diyorsan bir düşüneyim :D
SilNereden de buluyorsun bu kitapları kuzucuk,adından belli zaten içinde bir takım hinlikler olduğu.Hiç duymamıştım yazarını,alayım da bir okuyayım bakayım.Sen anlıyorsun bu kitap işinden haa.Hangi ara ööyle engin görüşler biriktirdin ki sen acaba.Bildim, okuma yazma öğrendiğinden beri kendine bir kaç numara büyük kitaplar okudun değil mi?Hı hı,biliyorum çünkü bana da olduydu.Kitap almaya param olmadığı için konu komşudan alıp okurdum,e tabi bahtıma ne çıkarsa.Bir gün konuşuruz bu konuyu da.Ne güzel şeysin sen ya,annenlere çok selam söyle haa,övünsünler seninle :))
YanıtlaSilutandım valla ablacım :) anladığımdan değil de şansıma denk geliyor işte :) küçükken elimde hep bi kitap olurmuş burnumu da havaya diker ööyle dolaşırmışım :D sen hep böyle yorumlarımı şenlendir yaa valla yorum yazdığını görünce okumadan bile mutlu oluyorum :)
SilYani hic kitap okumayi sevmeyen biri bile su senin kitap yorumlarini okusa kesin sevmeye baslar eminim:)
YanıtlaSilEmegine saglik. "Alinacak ve okunacak kitaplar" listem su an okadar uzun ki, onlari bitirince mutlaka senin sayfani gezecegim sanirim:)
yaa çok mutlu oldum teşekkürler :)
Silalper canıgüz hiç okumadım ama okuycam taam :) baksanaaa, dünkü radyo tiyatrosu yorumunda sana bişi sorduum kii yaaa, bi de bugünkü son yazımı okusan yaaaa noluuur :)
YanıtlaSiloku deep sen de seversin gibime geliyor :)
Silyani trt radyo 1 mi, yani 2010'lar de miiiii oluyooo :)
YanıtlaSilevet galiba kanala dikkat etmemiştim şahsen :D ama 2010'da dinliyordum evet^^
Siltamam o zaman tgrt veya trt olmalı. tarihleri inceledim de ondan sordum yaaa :)
YanıtlaSilbabam TRT dinlerdi TRT'dir o :)
Silhemen bakıyorum, hoşgeldiniz :)
YanıtlaSilnamını çok duydum da okuyamadım henüz:/ yeğenimde var diye de almamıştım, bi ara ondan ödünç alacağım kısmetse:)
YanıtlaSilbazen çokça gülmeye ihtiyacımız oluyor öyle bir zamanda ödünç al ve oku derim :)
Sil